Niye bu günlüğü tutmaya karar verdim? Uzman önerileri ile
günlük pratikler arasındaki farka gıcık olmaya başladığım için. Aslında bugüne
kadar pek çok atölyede ve okul toplantısında anne babalara tavsiye ettiğim oyun
oynama önerilerinden pişman olduğum için. Evet yanlış okumadınız. Hepsinden
özür dilerim. Yanıldım. Çocuğunuz sizden ne kadar uzak oynarsa o kadar iyi.
Sakın bulaşmayın, ne oynarlarsa oynasınlar. Ana babamız bize bulaşıyor muydu?
Kısaca kendimden bahsedeyim. 25 yıldır çocuklarla
çalışıyorum. Palyaçoluk yaptım. Animatör oldum. Her yaştan çocuk ve gençle
drama-tiyatro çalıştım. Oyun alanları, odaklanma ve tasarım oyunları
tasarlıyorum, halen çalıştığım okulda oyun tabanlı eğitim projelerinin ve
beceri atölyeleri-proje tabanlı uygulamaların liderliğini yapıyorum. Oyun
hareketi derneği kurucusuyum ve oyun hakkı savunucusuyum. Sanırım biraz oyunla
içli dışlı olduğum anlaşılmıştır. Şimdi tüm bu geçmişimi de diyaframıma sokarak
çığlık çığlığa bağırıyorum. Kızımla dördüncü gün ve imdaaaatttttt.
Kızım, yani Masal okulda arkadaşlarıyla uyumlu, cep
telefonu-tabletle ilişkisi olmayan, her beş yaş kız çocuğu sevimliliğinde ve
uyumunda bir çocuk. Ama günün sonunda yani altıdan sonra falan tam bir canavara
dönüşüyor. Bir daha aynı diyaframla bağırıyorum İmdaaattttt.
Bir daha bu günlüğü yazma kararına dönüyorum. Annemiz evde
kendi işleri ve bizim için uğraştığı işlere zaman ayırmalı. Benim yapabileceğim
en iyi şey annemize çalışabilecek (hem kendi-hem de ev için) konfor alanları
yaratmak. Buradan sanılmasın ev işi yapmıyorum. Bulaşık yıkamanın beni deli
gibi rahatlattığını fark ettim. Bütün site bulaşıklarını getirse itirazım
olmaz. Merak edene, bulaşık makinamız da var ama var mı elle yıkamak gibisi. Ve
tabii yemek hazırlama, etrafı toplama gibi başka işlerde de kendimi
tanıyamıyorum. Eşim mutfakta bazı şeyleri bana sormaya başladı. Düşünün artık.
Özetle Masal’la günün önemli bir kısmı birlikte geçiyor. Bugünden
itibaren tüm başarısızlıklarımı, tüm keşfettiğim kaçışları, oyunlarımızı bir günce
dizisi olarak paylaşacağım. Sabahtan akşama Masal’la yaşadıklarımı kronolojik
biçimde yazmaya çalışacağım. Tabii her şey yolunda giderse. Şimdi Masal’ı TV
karşısından kazıyıp etkinlik yapacağız, derin bir nefes alıyor ve klavyeyi
bırakıyorum. 17 Mart’tan itibaren günce başlıyor. Hadi hayırlısı.
Masaaaaal, hadi kapat artık televizyonu.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder