30 Kasım 2014 Pazar

CeeeOoo Gelişim Programı ilk Uygulaması

Harikalar Diyarı Anaokulu 8 yaş üstü çocukların tasarım-konsantrasyon-liderlik özelliklerini destekleyici gelişim programının ilk uygulamasını bugün yaptık. Program her ay bir Pazar günü ve her defasında farklı bir çıkış nesnesi ile uygulanacak. İlk uygulamamızın nesnesi saatlerdi. Yaklaşık 6 saat süren uygulama üç adımdan oluştu.






Birinci adım, müzede drama: Tofaş Anadolu Arabaları Müzesi geçici sergi salonunda gelişim programı katılımcılarına saatlerin insanlık tarihinde ortaya çıkışının öyküsünü kısaca anlattım. Devamında müzedeki objelerden hareketle krokiler, yeniden yaratımlar, objeye ait öyküler ve canlandırmalar yaparak farklı sanat disiplinleri ile dolu dolu iki saat yaşadık.




İkinci adım, akıl oyunları kuşağında rakibimiz sadece karşımızda oturan arkadaşımız olmadı. Ayrıca hızlı karar alıp uygulamaya geçtiğimiz koridor oyunu ile zamana karşı yarışla da meselemiz vardı.

Üçüncü adım, workplay uygulamasında müzede tasarımını kağıda çizdiğimiz saatleri okulumuzdaki farklı materyaller ile üç boyutlu hale getirmeye çalıştık. Ayrıca yaptığımız bu nesneye öyle ekler yaptık ki bundan 50 yıl sonra antika görünümlü bu saatler bambaşka bilim kurgu araçlara dönüştü.





19 Kasım 2014 Çarşamba

19.11 – Çocuk Kitapları Haftasına Drama ile Yaklaşım 2

Bu haftaki uygulamada da geçen haftaki gibi oyunlar arası geçişte bir çocuk kitabından yararlandım. Kısa bir hikayeyi okurken hikayenin belirli yerlerinde durarak, okuduğumuz hikayeyi destekleyen oyunlar oynadık.
Tamam nineciğim, sabırsızlıkla okula gitmeyi bekliyorum.
Birinci adım; Kırmızı Başlıklı Kız rüyasında arkadaşları ile isim söyleme balon atma oyunu oynamış. Bizde oynayalım mı?
Kötü kalpli cadı gücünü elindeki çay fincanından alıyormuş.
İkinci adım; İki arkadaş oyuncak fincanı iki çubuğun üstünde düşürmeden taşır.
Sonra her çocuğa birer fincan verdim. Sihirli fincandan bir kere içtim, üzgün yürümeye başladım. İki kere içtim şaşkın yürümeye başladım. Bu şekilde çalışma devam etti.
Kimse bu köprüden geçmeyecek, dedi Cadı.
Üçüncü adım; İkili eşler halinde Kırmızı Başlıklı Kız, cadı konuşmasını doğaçlayın.
Cadı kitabı aldı ve okumaya başladı.
Dördüncü adım; Bu aşamada da çocuklardan hikayeyi tamamlamalarını istedim.

Oyun Türü: Drama (Tam yapılandırılmış Etkinlik)
Katılan Gurup: 5-6 yaşlar
Oyun Süresi: 30 dak







18 Kasım 2014 Salı

Kitap Haftası Kukla Uygulaması - 2

Çocuk kitapları haftası nedeni ile etkinliklerimiz devam ediyor. Öğretmenlerimiz kasalardan kitaplıklar yapıyor. Branş öğretmenlerimiz ders süreçlerinde çocuk kitapları ile ilgili uygulamalar yapıyor. Ben de bu hafta bir çocuk kitabını hem okudum hem de hikayenin önemli duraklarında kuklalarla canlandırma yaptım.

Hikayeyi okumaya başlamadan önce sahnede çocukların boyadığı sandık kitaplıklara kitaplar yerleştirdim. (Bu sayede okulda bu konuda yapılan etkinlikler çapraz uygulamalarla desteklenmiş oluyor.) Ayrıca bu haftanın workplay uygulamasında kullandığım ip ve oyun hamuru materyallerini de hikaye anlatırken ağaç, çiçek yapmak için kullandım. Çocuklar bu sayede workplay uygulamasında yaptıkları gibi uygulamaları sahnede kullanılırken de görmüş oluyor. Sahnede okuduğum çocuk kitabı ise üçüncü sınıf öğrencisi ile drama yöntemi ile yazdığım bir hikayeydi.


Kitap, Masal Kahramanları Okulumuzda – Kırmızı Başlıklı Kız Okula Başlıyor




15 Kasım 2014 Cumartesi

15.11 H.O.P. Ebeveyn – Çocuk Katılımlı Atölye Notları

Harika Oyun Programı kapsamında ebeveyn çocuk katılımlı uygulamalarımız sürüyor. İki bölümden oluşan atölyenin ilk bölümünde bir tren yolu oyunu ile fırsat oyunları oynadık. Oyunları oynarken ve atölyenin sonunda çocuklarımızla bunları nasıl uygulayabileceğimizi konuştuk.

Atölyenin ikinci bölümünde de okulumuzda yaptığımız workplay uygulamalarından birini gerçekleştirdik.

Etkinlik Türü: Ebeveynlerle Atölye Uygulaması (Tam yapılandırılmış etkinlik)
Katılım: 5 yaş öğrencilerimiz ve ebeveynleri

Etkinlik Süresi: 90 dakika




12 Kasım 2014 Çarşamba

05.11 – Çocuk Kitapları Haftasına Drama ile Yaklaşım

Bu haftaki uygulamada oyunlar arası geçişte bir çocuk kitabından yararlandım. Kısa bir hikayeyi okurken hikayenin belirli yerlerinde durarak, okuduğumuz hikayeyi destekleyen oyunlar oynadık.

Donald Duck kendini bir hayvanat bahçesinde bulmuş kendini.
Birinci adım; şimdi biz de bir hayvanat bahçesi oyunu oynayacağız. Hayvanat bahçesinin bakıcısı uyuduğunda hayvanlar bulundukları kafesten diğerine geçiyormuş. Bakıcı uyandığında heykel oluyorlarmış.

Sonra görünmezlik iksirini içmiş. Görünmez olmuş.
İkinci adım; Burada meşhur oyunumuz Tonki ile Ponki oyununu oynadık. Birbirimize değersek, herhangi bir yere değersek ya da Tonki (sağ elim) veya Ponki (sol elim) size dokunursa yanarsınız.

Her gün iki çocuğun dolabına gizlice kitap bırakıyormuş.
Üçüncü adım; İkili eşler halinde çocukları oturttum. Gözlerini kapattırdım. Ortalarına birer kitap koydum.
Ben: (Donald Duck rolü yaparak) İyi ki bu okula gelmişim. Bu çocuklar kitapları ne kadar ilgi ile okuyor. Vb. Olumlu koşullamalar.

En son elinde tek bir kitap kalmış. Bu sihirli kitabı da okulun kütüphanesine koymuş.
Dördüncü adım; Bu aşamada da çocuklardan hikayeyi tamamlamalarını istedim.

Oyun Türü: Drama (Tam yapılandırılmış Etkinlik)
Katılan Gurup: 5-6 yaşlar
Oyun Süresi: 30 dak






11 Kasım 2014 Salı

04.11 – Boncuk’un Kitap Okuma Keyfi

Çocuk kitapları haftası nedeni ile öğretmenlerimiz sınıflarında birbirinden güzel etkinlikler yapıyor. Ben de bu haftaki oyunumuzu kitap okumanın keyfi üzerine kurguladım.

Boncuk ve Zeytin komşudur. Dışarıda hava kötüdür. Boncuk uyanır uyanmaz sürekli bilgisayar oynar. Zeytin ise kitap okur. Bir o evi bir diğer evi görürüz. Zeytin kitap okumaktan keyif alır. Boncuk ise bilgisayar oyunlarındaki bir şeyleri başarma durumu nedeni ile sürekli gergindir. Oyuncaklarının yüzüne bakmaz.

Boncuk’un oyuncakları bir fırsat bulup Zeytin’in yanına gider. Oyuncaklar Boncuk’un içinde bulunduğu durumu anlatır. Zeytin ve oyuncakları birlikte plan yapar.

Zeytin, Boncuk’un elektiriğini keser. (Boncuk’un odasının ışığı kapanır.) Sonra arkadaşına bir kitap hediye eder. Boncuk okudukça kendinden geçer. Işıklar geldiğinde hala okumaya devam eder. Oyuncakları da oynamaya başlar.


Oyunun sonunda Zeytin’in ve Boncuk’un oyuncakları bir araya gelir. Oyuncaklar bu durumu bir parti ile kutlar. Boncuk’un kitap okuması ve hayaller kurabilmesi, oyuncakları ile daha çok oynaması çok güzel bir gelişmedir. 



10 Kasım 2014 Pazartesi

H.O.P. 10 Kasım Work Play Uygulaması

Bugün harika çocuklarımız iplere gazete kağıtları ile hayal ettiklerini uyguladı. İpler üzerinde kağıtları tutturmak için mandalları kullanan çocuklarımız hayal ettiklerini uygulamak için mandallarla da keyifle cebelleştiler. Çocuklar kullandıkları ortak alanları da, oyun malzemelerini de hiçbir eğitmen müdahalesi olmadan paylaştılar. Work Play uygulamalarının belki de en güzel kazanımı da bu ortak alan paylaşımı.

Oyunun Türü: Work Play (Yarı yapılandırılmış oyun)
Katılan Gurup: Tüm öğrencilerimiz

Oyunun Süresi: 30 dak




5 Kasım 2014 Çarşamba

05.11 – Kızılay Ünitesini Bu hafta Work Play Drama Uygulaması

Destekleyen uygulaması, kukla oyunu ve drama uygulaması benzer materyallerle uygulanmaya devam ediyor.

Uygulamada geçiş oyunu olarak bir Kızılay kampını kullandım. (Elif Hani öğretmenimizin uygulaması) Yanına ters konulmuş bardaklar koydum.

Ben: Çocuklar bu çadırlardan bazıları dolu, bazıları ise boş. Sayışarak sıra ile geleceksiniz. Eğer doluyu bulursanız yardımlaşma oyunumuzu oynayacağız, boş çıkarsa ters dönüp sırtını kaşıyan sevimli köpek taklidi yapacağız. (Bu şekilde dramada egzersizler arası geçişleri eğlenceli hale getirmiş olduk.)

Birinci adım; İki çubuk ortasında bir plastik bardak durmakta. Çocuklar bu bir sedye ve siz yaralı taşıyorsunuz. Çok dikkatli taşımamız gerekir değil mi?
İkinci adım; Örtümüzü kenarlarından taşıyalım. İçinde bir kazan çorba var. Çadır alanında yemek dağıtılan büyük çadıra kadar bunu hep birlikte dökmeden taşıyabiliriz değil mi?
Üçüncü adım; Birler doktor, ikiler hasta. Sonra rollerimizi değiştireceğiz. Hadi bakalım hastalarınızla ilgilenin.
Dördüncü adım; Bir çember olalım. (Ben anlatırken çocukların sesler çıkartarak ve duyguları oturdukları yerden oynayarak onların katılmasına fırsat yarattım.) Bir köy varmış. Köyde bir sürü ev varmış. Bu evlerin çatıları çok sağlam değilmiş. Bir gün her zamankinden daha fazla rüzgar çıkmış. Bir fırtınaya dönüşmüş (sesler).  Evleri yıkılınca çocuklar çok korkmuşlar (duygu). Akşam olmuş, üşümüşler. Ertesi gün araba sesleri duymuşlar (sesler).  Gelen kamyonlarda o köyde yaşayan insanlar için yardımlar varmış…

Bu şekilde anlatım-canlandırma içiçe devam eder.

Oyun Türü: Drama (Tam yapılandırılmış Etkinlik)
Katılan Gurup: 5-6 yaşlar
Oyun Süresi: 30 dak







3 Kasım 2014 Pazartesi

03.11 - H.O.P. Work Play Uygulaması

Bu hafta harika çocuklarımız okulumuzda Kızılay’ı öğreniyor, Kızılay ile ilgili etkinlikler yapıyor. Ben de bu hafta çubuklarımız, desenli kağıtlarımızla ile bir oyun kurdum.

Ben: Bu hafta Kızılay ile ilgili pek çok etkinlik yapacaksınız. Bugün de öğretmenlerinizden bu konu hakkında pek çok şey öğrendiniz. Şimdi elimizdeki kağıtlarla ve çubuklarla bir çadırkent kurmaya ne dersiniz? Çadır kentimizde ailelerin geçici olarak kalacağı çadırlar, çocuklara çadır okullar, oyun alanları, yemek yapılan yerler yapmaya ne dersiniz? Tabii yolları ile birlikte.

Ve başladık oynamaya.

Oyunun Türü: Work Play (Yarı yapılandırılmış oyun)
Katılan Gurup: Tüm öğrencilerimiz
Oyunun Süresi: 30 dak






2 Kasım 2014 Pazar

Oyun "Herşeyle"

01 Kasım Cumartesi günü Arena A.V.M.'de çocukları ile keyifli bir oyun deneyimi yaşamak isteyen ailelerle buluştuk. Bir bebek arabasını çocuklar nasıl bir oyuncak olarak görmek istediklerini ebeveynlerine söyledi. Sonra çocuklar, anne babalar ve öğretmenlerimiz işe koyulduk. Sevimli bir köpek yuvası, roket, araba ve fantastik bir masal dünyasına dönüştü bebek arabaları. Ve ailelerimiz bir kez daha fark etti ki değerli olan oyuncağa verilen para değil, oynamaya yüklenen anlam.

Aşağıdaki yazı da bu etkinliğin Harika Oyun Programı felsefesini anlatmaktadır:

Endüstriyel oyuncakların çocuk dünyasına girmesi yaklaşık 150 yılı buldu. ‘Seri üretim, moda olan, plastik, Çin malı’ oyuncakların her eve girmesi ise globalleşen dünya ile birlikte yaklaşık 30 yılı buluyor.
Çok iyi biliyoruz ki oyuncak bir tüketim nesnesi oldu. Üretilirken çocuğun gelişimsel ihtiyacından çok, talep edilen olması/çok satması asıl hedef. Bu hedefe varmak için üreticiler medyayı, hediye etme ritüellerini, istedikleri biçimde yönlendiriyorlar.
Biz aileler de çocuğumuzun oyuncağının değerini bilmemesinden şikayet ediyoruz.
Oyuncağı bir rüşvet olur görürsek “sana bu oyuncağı alırım ama…”, kendimizden uzaklaştırmak için kullanırsak “İşim var, git odanda oyuncaklarınla oyna.”; çocuğun oyuncağına yüklediği değerden de şikayetçi olmamalıyız.
Endüstriyel oyuncakları çocuklar kendileri talep etmedi. Çocuklar da üretmiyor. Çocuklar zaten var olduklarından beri etraflarındaki her şeyi oyuna-oyuncağa çevirme becerisindeler. Ve tabii ki insanlık tarihi boyunca ebeveynler de çocukları için oyuncak yapma tecrübesindeydi. Ta ki endüstri devrimine kadar!
Şimdi kıyaslayalım, hangisi daha değerli?
Çocuğunuzla birlikte hayal edip dönüştürdüğünüz, ürettiğiniz ve emeğinizi verdiğiniz bir oyun materyali mi? Endüstriyel bir oyuncak mı?


Harikalar Diyarı’nda oyun “HERŞEYLE”