26 Mart 2020 Perşembe

25.03.2020 - Çamaşır Makinasının Sıkma Modunda Oynamak

Araya başka işler girdi, günlüğe kısa bir ara verdim. Çok yoğundum diyeceğim bildiğiniz Woody Allen mizahı olacak ama öyleydi.  Her gün bir sınıf öğrencimle görüntülü etkinlik yapıyorum. Kendimi iyi hissettiriyor. Sanırım çocukları da. Masal da derslerime saygılı biçimde bazen izliyor, bazen katılıyor, bazen de biten etkinlik üzerine yorun yapıyor.
-Baba ben bu öğrencini çok sevdim.
-Baba bu öğrencin neden hep soru soruyor. Bir nevi rehberlik hizmeti veriyor bana.

Bugün adım adım yazmayacağım. Belli bir gün sonra çok rutin oluyor. Bu da bir W. Allen espirisi oldu. :)))
Evimizin resmi açılış töreninden bir an

Merdiven altını boşalttık ve Masal'a burası senin evin dedik. İçine bir gece lambası yerleştirdik. Artık bizden sıkıldığında kaçacak bir yeri var. Gerçi bizim ondan sıkıldığımızda kaçacak yeri yok. Bu çocuklar ile evde yaşayan kediler arasında müthiş bir benzerlik var. Her ikisi de evin kralı ve her köşesi kendine ait sanıyor.


Neyse meselenin çocuk yararı boyutuna geleyim. Kız çocukları için iş daha kolay. Evcilik oynamak için ideal bir şey özel bir alan yaratmak. Erkek çocuklar için bir uzay gemisi yapmak (veya ilgi duyduğu tema neyse) mümkün mü diye merak ediyorum. 

Merak ediyorum çünkü ben küçükken saatlerim bir koltuğu arabayı çevirmekle geçerdi. Daha az zaman ise arabada oynayarak geçerdi. Günümüz çocukları hem dijitalde, hem de gerçek dünyada onlar için hazırlanmış oyuncaklarla oynuyor. Arabayı tasarlamak, arabayla oynamaktan daha keyifliydi. Atölye çalışmalarında ben bu oyuna hazırlık aşamasına çamaşır makinasının sıkma modunda oynamak diyorum.

Bu bilinçle dünkü evcilik alanımızı hazırlama işi ortak gerçekleşti. Boşalan merdiven altının dizaynı ise tamamen Masal'a aitti. Oyunda çamaşır makinasının sıkma moduna vardı, iyi de oldu.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder