25 Haziran – Antakya İBB koordinasyon
İBB koordinasyonda sıcak bir günün ardından serin bir akşam. Mustafa’nın çadırına gittim biraz önce. Üç gündür çok sıcak ve şimdiden Mustafa’nın eşi içinde bulunduğu koşullara dayanamayacak hale gelmiş. Kiracılar ve kirada oldukları ev hafif hasar almış. Konteynıra çıkmak istiyorlar ama kiracı oldukları ve evde hafif hasar olduğu için konteynır alamıyorlar. Kadının acil fıtık ameliyatı olması gerekiyor. Elif üç gece önce çığlıklarla deprem oluyor diye uyanmış. Bütün çadırkent ayağa kalkmış. Mustafa artık espri yapmıyor bana. Suratı hep asık.
Mart ayı boyunca aralıksız her gün sahada HOP 1 ve HOP 2
yaptık.
HOP 1 de ne yapıyoruz?
Aracımızı çocuklarla oynayacağımız alana yanaştırıyoruz. Çocuklara
birlikte oyun oynamaya geldiğimizi söylüyoruz. Çocuklarla birlikte yere brandamızı
seriyoruz. Aslında oyunsu bir süreç yaklaşık 40 metrekarelik bir brandanın yere
serilmesi ile başlıyor. Malzemeler birlikte taşınıyor. Kolibantı ile
bantlanarak kulelere, robotlara, evlere dönüşecek ıvır zıvırlar alana
yayılıyor.
Ve çocuklara sesleniyoruz: “Haydi oyun başlasın”
Oyun ateşini oyun kurucunun kendi kendine oynaması ile yakıyoruz.
Biz buna oyun ateşinin çıra ile yakılması diyoruz. Oyun sağlayıcılar asla
çocuklara hadi gel şunu yapalım, şunu yapma vb. demiyor. Sahada tercih edilmiş
bir görünmezlik ile çocukları gözlemliyor, bir yardım isteyen olursa yardım
ediyor ve çocukların güvenliği ile ilgili bir risk görürse önlem alıyor. Çıra
yanınca oyun ateşi hızla oyun adasına yayılıyor. Sonra bantlama sesleri…
HOP 1 uygulamamızda çocuklar yaptıklarını bize geri veriyor.
Mart ayının ilk günlerinde çocukların yaptıklarının bizde kalma meselesini ikna
edici biçimde anlatmakta zorlandık. Malzemelerimizi yeniden kullanacağız, bu
malzemeler etrafta bulabileceğiniz ıvır zıvırlar, siz de yapabilirsiniz desek
de her çocukta işe yaramıyordu. Yoğun bir şekilde sahada oyuncak dağıtıldığı
bir dönemde çocukların sürece odaklanması ve almak kadar vermeyi, birlikte
yapmayı deneyimlemesi değerliydi. Ama bunu uygun bir oyunsu sürece çevirmemiz,
çocukları üzmeden yapmamız gerekiyordu. Bu detay ile ilgili çözümü tesadüfen
sahada ürettik.
Bir gün çocuklara şöyle dedim: “Çocuklar bu yaptıklarınızı
anı müzesine koyuyoruz. Bitiren müzemiz için fotoğraf çektirmeye getirebilir
mi?”
Sonunda başlangıcımız gibi bir çocuk ölçeğinde oyunun bitişini de oyunsu bir sürece çevirmeyi başardık. İstisnai birkaç yer dışında doksana yakın yerde (20 Haziran 2023 itibariyle) ilk uygulamalarda oyun topluluğu oluşturmaya, kendi hayal güçlerini ve objeleri özgürce kullanacakları tutumu geliştirmeye odaklandık. Al-ver ilişkisinden çok birlikte olma ilişkisine odaklandık. Mart ayının sonuna doğru saha bize HOP 1 adımında ne yapmamız gerektiğini iyice öğretmişti.
Gamze Hatay BB kültür bölümünde çalışıyor. 19 Haziran günü
Hatay BB Kültür Daire başkanı ile yaptığımız toplantıda tanıştık. Tuğba ile
birlikte bizimle yola devam edecek iki oyun sağlayıcı arkadaşımızdan biri. Daha
önce hastanelerde Elsa kostümü giyerek çocuklara gülücük dağıtan yüreği tüm
dünyanın iyiliklerini sığdıracak kadar büyük biri. Depremin olduğu akşam nişanı
varmış. Maalesef depremde nişanlısı ve nişanlısının tüm ailesi vefat etmiş.
Hikayesini ikinci gün anlattı. Gamze ile çalıştığımız ilk gün araç kasislerden
geçerken travması tetiklendi. O zaman anladım ki daha yolun çok çok başındayız.
Gamze bize sürekli bize teşekkür etti. Sürekli. Tanıştığımız ikinci günden
itibaren iyi ki sizin gibi insanlara denk geldim diyor. Çocuklar bana çok iyi
geldi, aylar sonra gece biraz daha rahatlamış uyudum dedi. Gamze harika bir
oyun kurucu. Burada her şey karşılıklı. Birinin birine yardımı yok. Bir süre
sonra biz buranın insanı olduk. Birlikte yola devam ediyoruz. Birlikte omuz
omuza yürüyoruz.
…
Ve Hop 2 sürecimize dahil oluyor.
Deprem bölgesinde etkinliği kabaca bir kere yapılan iş
olarak tanımlayabiliriz. Tiyatro oyunu, kil atölyesi, masal anlatmak vb. gibi.
Tüm bu departmanlarda yapılan işlerin çocuklar için faydası tartışılmaz. Fakat
etkinlik ile sürece yayılmış faaliyet arasında temel bir fark var. Sürece
yayılmış faaliyette ilişki ve derinlik var. HOP 2 işte bu ilişkinin pekişmeye
başladığı adım oluyor. Oyun topluluğu kurulunca aynı yerlere Mart ayında iki-üç
hafta içinde dönmeye başladık. -Şimdi vardığımız noktada bir haftada aynı yerde
beş uygulama yapıyoruz- İkinci gidişimizde oyun adasında oyun sağlayıcıların
oyunun çırasını yakması da gerekmiyor. Çocuklar artık ne yapacaklarını
biliyorlar. HOP ikinin birinci uygulamadan en büyük farkı oyun nesnelerinin
biraz daha manipüle edilmesi. Bir gövde olacak materyal ve o gövdeye
yapışabilecek küçük üç-dört farklı materyal ile çocuklara eşit malzeme veriyoruz.
Ve aynı materyallerden bambaşka işler çıkıyor: Uzay gemisi, ağaç kukla, Rıfkı…
…
26 Haziran Pazartesi günü Hatay’a Sn. İmamoğlu ziyarette bulundu. Hem depremzedeler ile buluşmak hem de Hatay’da çalışan personeli ile bayramlaşmak için. Programında Defne’de bir çadırkent ziyareti de bulunuyordu. Bizim de bir ay önce HOP 1 yaptığımız bu alanda bizden de program dahilinde çocuklar ile buluşmamız istendi. Hedeflenen bizim etkinliğimiz esnasında başkan beyin de çocuklarla konuşması ve devamında hediye vermesi idi. Fakat İstanbul Vakfından bir yöneticinin çocuklara hediye dağıtmak için Sn. İmamoğlu gelmeden önce çocukları sıraya dizip güneş altında onbeş dakika bekletmesi ile gerçekle bir daha yüzleştim. Çocuklar bu etkinlikte dekor olarak kullanıldı.
Cümleyi
şöyle mi yazsam: Dört aydır yoğun stres yaşayan, rutinleri bozulan, ölümle dans
etmiş, bir kısmının çok yakını ölmüş, gök gürlediğinde ağlayarak yakınındakine
sarılan, rüyalarından deprem oluyor diye çığlık atarak uyanan çocuklar dekor
olarak kullanıldı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder