Aşağıdaki yazı Mimesis'te yayınlanmıştır (http://www.mimesis-dergi.org/2020/04/korona-gunlerinde-oyun-kulturunun-onemi/)
Sevgili Bülent Sezgin koronavirüs pandemisi nedeniyle
değişen eğitim koşulları içinde drama, tiyatro eğitimi ile ilgili kapsamlı bir
yazı kaleme aldı. Bu yazının k12 okullarında neler yapıldığına ve
yapılabileceğine dair önerilerine ben de bu yazıyla katkı sunmak istiyorum.
K12 okulları online eğitimde ilk refleksini öğretmeye
odaklanarak verdi. MEB’nın EBA üzerinden devam ettirdiği programlarda bildiğim
kadarıyla sahne sanatları ile ilgili bir çalışma yok. Özel okullarda ise kostüm
giyme, makyaj yapma, kameraya küçük bir performans sunma gibi bazı etkinlik
örnekleri görüyorum. Bu işler de bana çocuk merkezli olmaktan çok, çocuğun
sosyal medya paylaşımları için araçsallaştırıldığı etkinliklere benziyor.
Peki ben ne yapıyorum?
Bu süreçte öncelikle ilkokul öğrencilerime odaklandım. Her
gün bir sınıftaki öğrencilerimle birebir görüntülü görüşmeler yapıyorum.
Yaklaşık on günde bir aynı sınıftaki öğrencilerle diğer tur görüşme sırası
geliyor. Bu on günlük görüşme arası için öğrencilerime görevler veriyorum. Bunu
da bir oyunlaştırma kurgusu içinde gerçekleştiriyorum.
Birinci hafta, büyük bir kartona resim arkadaş çizdik. Bu
arkadaş bizim oyun günlüğümüz oldu. Her oynanan oyunu buraya yazmalarını
istedim. Dijital oyunların dahil olmadığı bu oyun günlüğü tutmanın hedefini
anlaşılır biçimde açıkladım. Okul açıldığında bu oyun günlüklerini inceleyerek
hem ders içinde, hem de ders dışında bu oyunlardan yararlanacağımı belirttim. En
çok fiziksel, odaklanma, tasarım, oyuncaklı oyun oynayanlara çeşitli
süprizlerim olacağını da motivasyon unsuru olarak kullandım.
İkinci hafta, sek sek oyununu zihinden oynamaya on puan
verdim. Odalarında aralıksız bir saat dijital oyun ve ebeveynleri olmadan oyun
oynama becerilerine de yüz puan dedim.
Üçüncü hafta aramalarda bir önceki hafta oynadıkları oyunları
ve puanlı oyunları konuştuk. Hepsini ne kadar oynamış olursa olsunlar,
arkadaşlarıyla kıyaslamadan olumlu motive ettim. Gönüllü olarak yeni görev isteyip
istemediklerini sordum. Üçüncü hafta büyük anne-babalarının küçüklüklerinde oynadıkları
bir oyunu öğrenip oyunu oynamalarını istedim. Ayrıca yataklarını bir gemiye
çevirip bir saat aralıksız oynamalarına da çok iyi puan verdim.
Hedefim; gün boyu online eğitim gören çocukları ekrandan
uzaklaştırmak. Bir diğer hedefim de yardımcı öğretmen, oyun arkadaşına dönüşen
ebeveynlerin nefes almasını sağlamak. Oyun yeri, oyun süresi, oyunun
kurallarını ve oynama motivasyonunu ben sağlıyorum. Çocuklar içini kendi
istedikleri gibi hayal ederek dolduruyorlar. Bu sayede çocuklar kendi başlarına
telefon olmadan oynayamıyorlar kapısını da kapatmış oluyorum.
Okuldaki drama eğitimi içeriği gibi online eğitim
uygulamalarda da bir ders girişimim olmadı. Toplu bir etkinlik yapmayı şu an
planlamıyorum. İçime sinen dijital uygulamalar ve çocuklar için yararlı
olacağını düşündüğüm içerikler geliştirebilirsem online platformda drama
uygulamasına karşı değilim, ama şu an beni motive eden bir fikir-uygulama yok.
Fakat her drama öğretmeninin öğrencilerinin evde oyun
kültürü için yapabileceği bir şeyler var. Eğer drama eğitmenleri dramanın sınırlarından
oyunun daha geniş sınırlarına çalışma alanı olarak çıkarlarsa bu süreçte
yapabilecekleri çok şey var. İPA’nın yayınladığı afet zamanlarında evde oyun ve
ailelere öneriler dokümanını değerli buluyorum.
Bu doküman ve bu dokümanı
yorumlayan videomun linki:
Çocukların sosyal gelişimi için herkes (ben dahil) etkinlik
ve oyun tarifi yarışında. Sürekli ebeveynleri oyun arkadaşlığına iten bir sürü
öneri var. Öğretmenlerin veya bizim gibi sanat eğitmenlerinin pası atan değil
ev ortamını herkesin lehine kolaylaştıran çözümler üretmesini bu koşullarda
daha değerli buluyorum. Evde oyun ve etkinlik konusunda ezber öneriler ya da
tavsiyeler yerine neyi neden önerdiğimizi, gerçekten önerdiğimiz şeyin
uygulamasının etkili olup olmayacağı ve yan etkilerini daha çok düşünmeliyiz.
Bu alanda düşünmeden, sürüklenerek hareket ediyoruz gibi geliyor bana.
Kendi uygulamalarımı iyi bir çözüm olduğu için değil,
düşündüklerimi nasıl uygulamaya dönüştürdüğümü paylaşmak için verdim. Eminim bu
alanda çalışan arkadaşlardan çok daha iyi uygulamalar çıkıyordur ya da bu
yazının etkisiyle çıkacaktır.
Sağlıklı günlerde, çok daha güzel konuları tartışmak
dileğiyle…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder