28 Şubat 2014 Cuma

Bursa'nın Detaylarına Oyunla Bakmak

Aşağıdaki yazı bugün Şahinkaya Kolejinde 3. sınıf öğrencileri ve aileleri ile çalıştığımız "Bursa'nın Detayları" isimli sınıf projesinin ilk adımını oluşturan oyunla eğitim atölyesinden alıntıdır.

Çalışma aşağı yukarı aşağıdaki cümlelerle başlamıştır.
(Atölyeye veliler ilgili müdür yardımcısı eşliğinde gelir. Black Box isimli bu performans alanına ilk defa gelmişlerdir.)
N. B.: Hoş geldiniz.
(Çoğundan mesafeli bir başla hoş bulduk cevabı. Bir kaç kişiden samimi bir gülümseme.)
Nedim Buğral: Hafta içi, çoğumuz mesaisini bıraktı, günlük rutininizi bozdunuz ve buraya geldiniz. Şimdi okulumuzun daha önce hiç bulunmadığınız bir eğitim alanındasınız ve tam olarak niye geldiğinizi de bilmiyorsunuz.
(Tüm bakışlarda anlamaya çalışan bir ifade.)
N.B.: Bahçede samimi bir biçimde gülümsediğiniz drama eğitmenine şimdi ise sizin için tehdit olan biriymiş gibi bakıyorsunuz. Çünkü size oyun oynatacağımdan, size rol yaptıracağımdan korkuyorsunuz. Ve bu da sizi geriyor.
(Çoğu kafasıyla onaylıyor.)
N.B.: Siz bugün bu proje ile ilgili çalıştığım beşinci grupsunuz. Ve her başlangıç bu duygularla gerçekleşti. Ama size önümüzdeki bir saatte çocuğunuzla birlikte hiç de gerilmeyeceğiniz, son derece keyifli bir süreç vaad ediyorum.
(Gergin bakışlarda kısmen azalma.)
N.B.: Monteigne asırlarca önce şöyle söylemiş. Çocuğun en gerçek uğraşı oyundur diye. Şimdi biz o gerçek uğraş ile yaşadığımız Bursa'yı nasıl algıladığımızı deneyimleyeceğiz ve sizin de içinizdeki çocuğa ulaşacağız. Google bilgisinden uzaklaşıp, bir projeye insan hikayeleri ile ulaşmanın yollarını yaşayarak araştıracağız.
(Çocuklar gelir. Anne babaların yüzünde gerçek bir gülümseme. Çocuklar koşarak annelerine-babalarına sarılır.)
N.B.: Hoş geldiniz çocuklar, sabırsızlıkla sizi bekliyorduk. Birlikte oynamaya hazır mısınız?
Ve çalışma başlar...
Bittiğinde herkesin keyfi fazlasıyla yerindedir. Ve normalde bir A4 sayfaya yazılmış bir bilgilendirmeyle (yada ödev formuyla) asla ulaşamayacağınız bir birlikte öğrenme-araştırma motivasyonu sağlanmış olur.
Artık Bursa'nın Detayları projemiz dış motivasyon ile değil, iç motivasyon ile yapılacaktır.
Büyülü bir 1 saat sayesinde :)))




27 Şubat 2014 Perşembe

Oyunla Eğitim Üzerine Bir Söyleşi

“Ailelere Oyunla Eğitim” atölyeleri deyince ilk aklınıza gelen nedir?

Öncü olmasıdır. Aile katılımlı bu tip uygulamaların okul dışı, bağımsız bir platformada gerçekleşecek olması bu çalışmayı diğer aile katılımlı uygulamalara göre bambaşka bir yere koymaktadır.  Bu neredeyse boş bir coğrafyaya atılmış bir adım.
Yaklaşık 10-12 yıl önce Mustafakemalpaşa Belediyesi Bölge Tiyatrosunda, yönetici olarak tiyatro repertuarını oluştururken ve yazar-yönetmen olarak oyun tasarlarken hizmet verdiğimiz bölgenin yapısına göre hareket etmeyi tecrübe ettim. Yerel olanı çözümlerken, ülkede yüksek sanatın nereye gittiğini elimden geldiğince takip etmeye çalıştım. Orada yapılan çoğu iş yerelden kopmadan ama öncü oldu.
Yaklaşık 8-10 yıl önce Nilüfer Belediyesinde çocuklarla ve gençlerle çalışırken de daha daraltılmış bir hedef grupla da aynı bakış açısıyla hareket ettim. Nilüfer Belediyesi’nde drama eğitimi alan bu çocuklar kimdi? Çocukların ve ailelerinin beklentileri neydi? Asıl ihtiyaç duydukları neydi? Sadece iletişim becerileri, toplum içindeki duruşları iyi olsun diye bunca zahmete girmeleri değer miydi? Ve beklentinin bir adım önüne geçip tematik çalışmalara yöneldim. Tarihe drama ile yolculuk, bilime drama ile bakmak, Kurtuluş Savaşı’nı oyunla anlatırken değerler eğitimine dokunmak sadece bu  çalışmaları nasıl araçsallaştırdığıma birkaç örnek. Ve o zaman sayısı bir elin parmağını geçmeyen biz drama eğitmenleri yine şimdiki pek çok bağımsız sanat atölyesi için öncü olduk.