26 Mart 2024 Salı

DÖNME DOLAP - Obje Oyunu

Aşağıdaki metin 2023-24 sezonunda oynadığım obje oyununun metnidir. Sahnelemek isteyenlerin beni bilgilendirmesi gereklidir.

Güzel işlere ilham olması dileğiyle.



(23 Mart 2024 - Doğanın Çiftliği)

 


Oyuncunun Kimliği   : Usta

Mekan                        : Tamirhane

 

Obje Kuklalar :

Kupa Kızı                   : Büyük bir kahve kupasına göz, ağız, saç eklenerek yapılmış kukladır.

Yelpaze Anne             : Mangal yelpazesine göz, kulak, burun vb. eklenerek yapılmış kukladır.

Keçi                            : Doğal materyaller (dal, ahşap parçaları vb.) ile yapılmış kukladır.

Balina                         : Büyük süzgece eklenen farklı parçalar ile yapılmış kukladır.

Kutup Ayısı                : Büyük bulaşık süngerinden yapılmış kukladır.

Kertenkele                  : Eldivenden dönüştürülerek yapılmış kukladır.

 

 

(Oyun tek kişi oynanabileceği gibi, yönetmenin tercihi ile bir oyuncu altı oynatıcı ile de sahnelenebilir.)

Çocuklar yerleşirken oyuncu ıvır zıvır kutusundan bazı oyuncak olmayan materyalleri çeşitli ekipmanlar ile keserek-birleştirerek bir oyuncak yapar. Bunu yaparken de çocukların sorularını yanıtlar. 

Oyuncu           : Gördüğünüz gibi oyuncak olmayan eşyalar ile oyun kurmayı çok seviyorum.  Çocukların bozulan bisikletlerini tamir ederim. Evdeki bozulan ev eşyalarını da tamir ederim. Ve tamir edilemeyen eşyaları da oyuncağa çeviririm. Tıpkı şimdi yaptığım bu oyuncak gibi.

Bir de çocuklara hikaye anlatmayı çok severim. Çocuklar dükkanıma gelir ve hikayelerimi dinlerler.

Size de bir hikaye anlatmamı ister misiniz?

 

1.SAHNE

Kupa Kızı                   : Anneciğim.

Yelpaze Anne : Efendim kızım.

Kupa Kızı                   : Geçen hafta söz vermiştin. Beni lunaparka götürecektin.

Yelpaze Anne : Yelpaze Anne söz verirse…

Kupa Kızı                   : Sözünü tutar.

Yelpaze Anne : Hadi o zaman lunaparka gidelim.

Kupa Kızı                   : Yaşasın

Oyuncu                       : Bu sevimli çift lunaparka giderken biz de lunaparkı hazırlayalım…  Bu bozuk ütüler ne olsun? Çarpışan araba. Bu şemsiye ile ne yapabiliriz? Atlıkarınca. Ve bu bisiklet lastiği de dönme dolap olsun. İşte lunaparkımız hazır. Bakın şu işe bizim sevimli çiftimiz de geliyor.

Kupa Kızı                   : Anne anne koş. Çarpışan arabalar boş. Hemen onlara binelim.

Yelpaze Anne : Geldim, geldim, bekle beni.

(Müzik ve Oyun)

Kupa Kızı                   : Çok eğlenceliydi anneciğim. Hadi atlıkarıncaya binelim.

(Müzik ve Oyun)

Yelpaze Anne : Ayyy, uyyy. Başım dönüyor.

Kupa Kızı                   : Hadi anne şimdi de dönme dolaba binelim.

Yelpaze Anne : Benden bu kadar kızım. Bir oyuncağa daha binecek gücüm kalmadı. Ayyy oghhh.

Kupa Kızı                   : Tamam anneciğim, o zaman ben dönme dolaba binmeye gidiyorum.

Yelpaze Anne : Ben burada seni bekliyorum.

Kupa Kızı                   : Görüşürüz anniiiş.

(Dönme dolabın yanına gelir. Lunaparkçı ile konuşur.)

Kupa Kızı                   : Merhaba amca. Dönme dolaba binebilir miyim?

Lunaparkçı                 : Üzgünüm ufaklık. Şu an dönme dolabıma senden başka binmek isteyen yok. Tüm koltuklar dolmadan dönme dolabı çalıştıramam. Yani kendine arkadaş bulmalısın.

Kupa Kızı                   : Peki ben bu arkadaşları nereden bulabilirim?

Lunaparkçı                 : Bilmem. İstersen atla helikoptere, gez dağ tepe, ha ha ha.

Kupa Kızı                   : Tamam o zaman, atlıyorum helikoptere, geziyorum dağ tepe.

Lunaparkçı                 : Ahhh şu maceraperest çocuklar.

 

(Kupa Kızı dönme dolaptaki helikoptere biner ve seyahate başlar.)

Kupa Kızı                   : Vuhhuuuu. Uçmak çok eğlenceli. Göller, dağlar, ormanlar. Bu dünya ne güzel. Hele dünyayı böyle havadan seyretmek harika.

(Dağın üstünde keçi vardır.)

Keçi                : İmdaaat, kurtarın beni. Ben tehlikede bir keçiiiii?

Kupa Kızı       : Bir ses duydum galiba. Bu ses kimin sesi?

Keçi                : Bu benim sesim, görmüyor musun tehlikedeyim.

Kupa Kızı       : Öyleyse derdini söyle, sana yardım edeyim.

Keçi                : Dağın eteğinde avcılar var, beni bulurlarsa avlarlar.

Kupa Kızı       : Avlamak mı? Neden!

Keçi                : Sanırım sadece eğlence olsun diye.

Kupa Kızı       : Oo bu çok kötü.

(Pat pat pat)

Keçi                : Sesleri duyuyor musun? Sanırım aşağıdan buraya kaçamayan keçi arkadaşlarıma ateş ediyorlar.

Kupa Kızı       : Hadi onları kurtaralım.

Keçi                : Nasıl?

Kupa Kızı       : Helikopterimiz var. Helikopterimizi kullanalım.

Keçi                : Helikopter ile kaç keçi kurtarabiliriz ki?

Kupa Kızı       : Doğru. O zaman biz de avcılardan kurtulalım. Hem de bir daha hiç buraya gelmesinler.

Oyuncu (Çocuklara sorar): Avcılar karşılarına hangi hayvan çıkarsa çok korkar?

Çocuklar         : Aslan, ayı, yılan vb.

Oyuncu           : Tamam, bu seslerin hepsini cebimize koyalım. Ben size işaret ettiğimde bu sesleri cebimizden çıkaracağız, tamam mı? Helikopterin motorunu sessize aldım. İyice yaklaşana kadar sessiz olmalıyız.

(Oyuncu işaret ettiğinde çocuklar korkunç hayvan sesleri çıkarır.)

Kupa Kızı       : Bu korku ile artık buraya hiç gelemezler. Baksanıza korkudan gökyüzündeki bulutların arkasına kaçtılar.

Keçi                : Sana çok teşekkür ederim. Hem benim, hem de arkadaşlarımın hayatını kurtardın.

Kupa Kızı       : Önemli değil. Kim olsa zor durumda kalmış bir canlıya yardım edebilir.

Keçi                : Senin için ne yapabilirim?

Kupa Kızı       : Seni karşılık beklemeden kurtardım. Kim olsa böyle yapardı.

Keçi                : Yine de sana bir hediye vermek isterdim. Süt?

Kupa Kızı       : Yok sağol…. Şey aslında benim için yapabileceğin bir şey var.

Keçi                : Var mı? Hadi söyle. Ne. Şimdi mi? Ne yapabilirim, yaşasın.

Kupa Kızı       : Tamam, dur. Sakin ol. Benimle dönme dolaba binmek ister misin? Kendime dönme dolaba binecek arkadaş arıyorum.

Keçi                : Dönme dolap mı? Neden olmasın.

Kupa Kızı       : Hadi atla.

Keçi                : Atladım bile.

(Helikopter ile lunaparka gelirler.)

Kupa Kızı       : Lunaparkçı amca.

Lunaparkçı     : Ne var ne oluyor burada?

Kupa Kızı       : Baksana dönme dolaba.

Lunaparkçı     : Hııı. O da ne! Helikopterde bir keçi.

Kupa Kızı       : Bir de ben. Oldu iki. Dönme dolabı çalıştırır mısın?

Lunaparkçı: Arkadaş bulmana sevindim. Ama üzgünüm dönme dolabı çalıştıramam.

Kupa Kızı       : Neden?

Lunaparkçı     : Say bakalım kaç taşıt dolu.

Kupa Kızı       : Bir ben, bir de keçi. İki

Lunaparkçı     : Burada kaç taşıt var?

Kupa Kızı       : Beş.

Lunaparkçı     : Kaçı boş kaldı.

Kupa Kızı       : Üç.

Lunaparkçı     : Bu üç koltuk da dolmadan çalıştıramam.

Kupa Kızı       : Offf. Peki ben nereden bulurum yeni birini?

Lunaparkçı: İstersen bin şuradaki gemiye, yelken aç denizlere.

Kupa Kızı       : Hadi o zaman, doğru güverteye.

 

2.SAHNE

(Kupa Kızı dönme dolaptan aldığı gemi ile yola çıkar.)

Kupa Kızı       : Denizlerin üzerinde, dalgaları aşmak ne eğlenceli. Haydi yelkenler gezdirin beni. Dünyanın en uzak yerlerine götürün beni.

(Balinaya çarpar)

Balina : Yardım edin, yardım edin bana.

Kupa Kızı       : Hey balina ne oldu sana?

Balina : Balıkçılar beni yakalamak için ağ attılar.

Kupa Kızı       : Ağ mı attılar?

Balina : Evet. Ağ ile yakaladılar. Neyse ki çok güçlüyüm. İplerini kopardım ve onlardan kaçtım. Şimdi sırtımdaki bu şeyle yüzüyorum ve sırtımdan suyu boşaltamıyorum. Sırtımdaki delik tıkandı, sular içimde birikti. Çok zor durumdayım, bir an önce içimdeki suyu boşaltmalıyım.

Kupa Kızı       : Sana nasıl yardımcı olabilirim? Bu ağ çok ağır görünüyor.

Balina : Köpekbalığı dostlarım dişleriyle, ahtapotlar kollarıyla, yengeçler ise kıskaçları ile defalarca bana yardımcı olmaya çalıştılar ama olmadı. İnsanoğlu bu şeyi çok kuvvetli yapmış ne dişimiz ne de kıskacımız yeterli oluyor… Bundan kurtulmama yardım edersen sana minnettar olurum.

Kupa Kızı       : Bi dakika bekle beni. Bundan kurtulmak için gemiden bir şeyler bulayım.

(Gemiden vinç gibi bir şey çıkar. Balinanın üstündeki fileyi alır.)

Kupa Kızı       : Sanırım bu şey iş görür. İşte oldu.

Balina : İnanamıyorum. Gerçekten özgürüm. Teşekkürler. Bi dakika bekle beni. İçimdeki suyu boşaltayım. (Oyuncu şırınga ile su fışkırtır.) İşte oldu. Artık rahatladım. Eee tanışmış mıydık?

Kupa Kızı       : Benim adım Kupa Kızı.

Balina : Benim adım da Balin C.

Kupa Kız        : He he he. Balin C mi? Çok komik bir isim. Bir yanlışlık olmasın.

Balina : Abimin ismi Balin A, ablamın ismi Balin B, benim ismim de Balin C.

Kupa Kızı       : Gerçekten tuhaf bir ailen varmış.

Balina : İstersen seni ailem ile tanıştırabilirim. Annem sana deniz yosunlarından harika bir yosun böreği yapar. Gerçekten okyanusun en iyi yosun böreği yapan balinasıdır.

Kupa Kızı       : Çok isterdim ama benim dönme dolaba binmek için arkadaş bulmam lazım. Onun için yola çıktım. Zaman kaybedemem.

Balina : Bir arkadaşa ihtiyacın varsa ben senin arkadaşın olabilirim.

Kupa Kızı       : Bu harika olur. Gerçekten benimle gelir misin?

Balina : Tabii ki gelirim. Bunun için bizimkilere haber vermem lazım. Sen yola çık. Ben senin teknene yetişirim.

Kupa Kızı       : Tamam, yaşasın çok mutlu oldum.

(Birlikte lunaparka varırlar.)

Kupa Kızı       : Lunaparkçı amca, Lunaparkçı amca.

Lunaparkçı: Ne var ne oluyor burada?

Kupa Kızı       : Baksana dönme dolaba.

Lunaparkçı     : Hııı. Helikopterde bir…

(Çocukların keçi demesi için oyuncu es verir.)

Lunaparkçı: Gemide bir … (Çocuklar balina der.) Bu uzay roketinde ise sen. Geriye kaç tane koltuk kalmış?

Kupa Kızı       : İki. Çalıştırmayacak mısın dönme dolabı?

Lunaparkçı     : Iı.

Kupa Kızı       : Off. Nereden bulacağım ben yeni birilerini.

Lunaparkçı: Bilmem. İstersen atla uçağa, uç doğruca kutuplara.

Kupa Kızı       : Keçi, BalinC siz beni burada bekleyin ben yeni bir arkadaş bulup geleceğim.

 

3.SAHNE

(Kupa Kızı dönme dolaptan aldığı uçakla yola çıkar.)

Oyuncu           : Çocuklar, kutuplarda en çok hangi renk vardır. (Çocuklar beyaz der. Oyuncu büyük beyaz bir kumaşı alır.) Eskiden kutuplarda her yer buz ve karla kaplıydı. (Kumaşı ikiye katlar.) Sonra dünya ısınmaya başladı. Karlar eridi. (Yine ikiye katlar.) Daha fazla ısındı, daha fazla eridi. (Kumaşı küçücük bir halde oyun tahtasının üzerine koyar. Ve üstüne de Kutup Ayısı’nı) Zamanla kocaman buzullar, küçücük buz adalarına dönüştü.

Kutup Ayısı    : İmdaat. Yardım edin bana. Küçücük buz parçasının üstünde kaldım burada.

Kupa Kızı       : Heyy neyin var? Neden yardım istiyorsun.

Kutup Ayısı    : Eskiden burada her yer buzla kaplıydı. Ama havalar son yıllarda çok ısındı. Her yer erimeye başladı. Bana da yaşayacak yer kalmadı. Buz… Buzlu bir yere götür beni.

Kupa Kızı       : İyi de benim bildiğim tek buzlu yer, buzdolabımızın buzluğu.

Kutup Ayısı: O da olur. Ona da razıyım. Yeter ki buzlu bir yer olsun.

Kupa Kızı       : Buzdolabımızda yaşamayı kabul ettiğine göre gerçekten zor durumda olmalısın.

Kutup Ayısı    : Görmüyor musun halimi? Yaşayacak minicik bir yerim kaldı, o da hızla eriyor.

Kupa Kızı: Olur gidelim öyleyse. Yalnızca eve gitmeden önce lunaparka uğramamız gerekli.

Kutup Ayısı    : Lunapark mı? Orası da neresi?

Kupa Kızı       : Buraya göre çok renkli bir yer.

Kutup Ayısı: Renkli mi? Doğrusu çok merak ettim gideceğimiz yeri.

Kupa Kızı: O zaman atla uçağa, yola çıkalım.

(Lunaparka gelirler.)

Kupa Kızı       : Lunaparkçı amca, lunaparkçı amca.

Lunaparkçı: Ne var ne oluyor burada?

Kupa Kızı       : Baksana dönme dolaba.

Lunaparkçı     : Hııı. Helikopterde bir… Gemide bir… Uçakta bir… Sen de binince rokete. Kaç kişi olursunuz söyle.

Kupa Kızı       : Döört. Çalıştırmayacak mısın dönme dolabı?

Lunaparkçı     : Iııı. Bi kişi kaldı.

Kupa Kızı       : Nereden bulacağım peki o kişiyi ben.

Lunaparkçı     : Şu arabaya atla. Kutuplarda üşümüşsündür, çöle git de ısın. Ha ha ha.

 

4.SAHNE

Kupa Kızı       : Yaşasın kumların üstünde araba sürmek çok eğlenceli. Tıpkı küçük prens gibi. Bu çölde gerçekten kaktüsten başka bir şey yok. Hey bu çok küçük. Bu ise çok büyük. Bu kaktüs ise çok tuhaf. Dikenleri bile diken gibi değil.

Kertenkele      : Heyyy. Ne yaptığını zannediyorsun? Canım yandı.

Kupa Kızı       : Kaktüs konuştu mu?

Kertenkele      : Hayır konuşan benim.

Kupa Kızı       : Tamam işte, ben de senin konuşmanı kastettim.

Kertenkele      : İyi de ben kaktüs değilim.

Kupa Kızı       : Nesin peki?

Kertenkele      : Bir kertenkeleyim. Çölde yaşayabilen bir kertenkele. Daha doğrusu eskiden çölde rahatlıkla yaşayabilen bir kertenkele.

Kupa Kızı       : Ama daha çok bir kaktüse benziyorsun. Aslında bir kaktüse de benzemiyorsun. Ama kertenkeleye hiç benzemiyorsun.

Kertenkele      : Hey beni bir şeylere benzetmeye çalışmaktan vazgeçer misin lütfen. Neysem oyun.

Kupa Kızı       : Nesin?

Kertenkele      : Oooof tamam açıklıyorum. Eskiden burada bir vaha vardı.

Kupa Kızı       : Vaha mı o da ne?

Kertenkele      : Yani küçük bir göl, etrafında ağaçlar ve otlar.

Kupa Kızı       : Doğrusu kulağa hoş geliyor.

Kertenkele      : Evet çölde bir vaha tüm canlılar için önemlidir. Ama artık o vaha yok.

Kupa Kızı       : Yok mu neden?

Kertenkele      : Göçmen kuşlar insanların doğada çok fazla tüketim yaptığını söylüyor. Nedeni onlar olabilirmiş, öyle diyorlar. Kimin ne yaptığını bilmiyorum ama artık çöl daha sıcak ve bizim su biriktireceğimiz yağmurlar hiç yağmıyor.

Kupa Kızı       : Oooo bu çok kötü olmalı.

Kertenkele      : Evet hem de çok kötü. Burada vaha varken hiç susamazdım ve beni avlamaya çalışan kuşlardan saklanmak için otların arasını kullanırdım.

Kupa Kızı       : Eee şimdi ne yapıyorsun peki?

Kertenkele      : Gördüğün gibi. Kaktüs taklidi yapıyorum. Yoksa beni avlarlar. Tabii o kadar hareketsiz kalınca da bir kertenkeleden çok tuhaf bir şeye dönüştüm. Susuzluktan derim ne hale geldi.

Kupa Kızı       : Hımm şimdi senin neden böyle durduğunu anladım. Şey istersen benimle gelebilirsin. Benim geldiğim yerde hala su var.

Kertenkele      : Gerçekten mi? Çok susadım, gelmeyi çok isterim.

Kupa Kızı       : Atla, arabamızı sürelim ve dönme dolabın yanına gidelim.

Kertenkele: Dönme dolap mı? O da ne?

Kupa Kızı:      Gidince anlarsın.

(Arabayla lunaparka giderler.)

Kertenkele      : Ooo harika. Her şey çok güzel görünüyor.

Kupa Kızı       : İşte geldik. Merhaba arkadaşlar. Çölden bir arkadaş ile geldim. Kertenkele istersen şuradaki havuzdan su içebilirsin.

Kertenkele: Hey o havuzdan yukarı doğru su fışkırıyor. Burada çok su olmalı. Yerden havaya doğru fışkırıyor.

Kupa Kızı       : Aslında çok değil. O süs havuzu. O suyu bir makine yükseğe fışkırtıyor.

Kertenkele: Gerçekten mi? Bu çok gereksiz. Bizim orada hiç su yok ve burada suyu süs için kullanıyorsunuz.

Kupa Kızı       : Bunu hiç düşünmemiştim. Gidip bunu lunaparkçı amcaya söyleyeyim.  Bu arada su içtikten sonra bize katılmak ister misin? Dönme dolabın çalışması için sana ihtiyacımız var.

Kertenkele      : Harika, size katılmayı çok isterim.

(Su içer ve dönme dolaptaki yerini alır.)

Kupa Kızı       : Lunaparkçı amca, lunaparkçı amca.

Lunaparkçı     : Ne var ne oluyor burada.

Kupa Kızı       : Baksana dönme dolaba.

Lunaparkçı     : Helikopterde bir… Gemide bir…. Rokette kupa kızı, Uçakta bir… Arabada bir… Vay canına. Dönme dolaptaki tüm taşıtlar dolmuş. O zaman başlasın eğlence.

Oyuncu           : Bugünkü hikayem de buydu. Gördüğünüz gibi bu objeler ile dünyayı gezdik, bir sürü dost edindik. Siz de kendi oyuncaklarınızı böyle yapabilir ve benim anlattığım gibi hikayeler geliştirebilirsiniz. Belli mi olur belki bir gün ben sizin hikayenizi dinlerim.

(Dönme dolap döner ve eğlenceli müzik.)

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder