1.Sahne
Bilge – Canım çok sıkılıyor.
Damla – Neden? Yine mi okul?
Bilge – Evet… Ne yazık ki!
Berkay
– Ya şimdi oyun zamanı arkadaşlar…
Boşverin okulu
Çisem
– Sus Berkay … Merak ettim ne olmuş,
anlatsana Bilge.
Bilge
– ( Ağzını açar.) Aaaaa
Setkar
– Tamam ama uzun olmasın. Bugün rekor
günü.
Bilge
– Derste yine uykum geldi, uyuyup
kaldım sırada.
Berkay
– Saçma. Uyudun mu? Ben derste hep bir
şey atıştırırım.
Damla
– Öğretmen kızmıyor mu?
Berkay
– (Gülerek) Görmüyor ki. O sağa
dönünce bir lokma, sola dönünce bir lokma, arkasını dönünce kek bitmiş oluyor
Çisem
– Off … çok sıkıcı… Ben de bir şey
var sanmıştım.
Setkar
– (Berkay’a doğru) Artık başlayalım
şu oyuna.
Çisem
– Evet artık başlasın.
Damla – (Kızlara dönerek) Kızlar dün çok güzel bir toka aldım.
Bilge
– Ne renk ?
Damla
– Kırmızı... O kadar güzel parlıyor
ki…
Setkar
– Bundan bize ne?
Berkay
– Evet bize ne?
Bilge
– Sizde sürekli futbolculardan
bahsetmeyin o zaman. O da bizi bayıyor...
Setkar
– Şşşş ... Hadi artık oyun başlasın.
Rekor günü demiştim süreyi tutuyorum... 1.2..3… Başla …
(Çocuklar
oyuna dalar. Yasemin çekinerek sahneye girer, bir yandan da ilgiyle çocuklara
bakmaktadır. Bir süre izler. O sırada Setkar süreyi durdurur. )
Çisem
– Rekoru kırdık mı?
Damla
– Söylesene …
Setkar – Hayır ... Daha hızlı olmalıyız …
Bilge -Yeterince hızlıyız…
(Üzgündürler, düşünceli dururlar.
Çocukları izleyen Yasemin bir an tereddüt eder.)
Yasemin – (Gülümseyerek, çekingen) Merhaba …
(Kimse
umursamaz.)
Yasemin – Şeyy … Merhaba .
Bilge
– (İstemsiz) Merhaba.
(Diğer
çocuklar, bakmaktadır.)
Yasemin – Ben de oynayabilir miyim? Hızlı olabilirim.
Setkar
– ( Alayla) Seeeeeen … hıızlıııı !
Damla - Ha..hay..güleyim bari..
Berkay
– Duydunuz mu hızlı diyor. Sen bizim
gruba katılacaksın öyle mi?
Yasemin – Neden böyle gülüyorsunuz?
Damla – Komiksin de ondan. Biz rekor kıracağız,
sen ne diyorsun.
Bilge - Tipe bak tipe.. Ancak bir kaplumbağa kadar
hızlı olabilirsin ...!
Çisem
– Sen oynarsan rekor kıramayız.
Yasemin
– Ama neden?(Ağlamaklı)
Setkar – Sus artık... Hadi arkadaşlar tekrar…
(Oyun
oynayan çocukların üzerindeki ışık kapanır. Sadece Yasemin’in üzerinde ışık
vardır.)
Yasemin -Beni
neden sevmiyorlar
Sadece oynamak istiyorum
O kadar mutsuzum ki
Ne yapacağımı bilmiyorum
Buradaki şarkı sözleri de uzasın
2.SAHNE
(Yasemin
girer.)
ANNE
- Nerelerdeydin bakayım sen?
Yasemin – Arkadaşlarımla birlikteydim
ANNE – Neler yaptınız?
Yasemin – Oynadık biraz.
ANNE – Ödevler yapıldı mı?
Yasemin - Yemekten sonra yapacağım.
ANNE – Bak! Kontrol edeceğim. Bıktım artık
senin bu isteksizliğinden! Yarın da ağlayarak gitmeni istemiyorum okula.
Yasemin - (Üzgün) Hı hı.
ANNE - Bana bak bakayım Yasemin. Sen eve
gelirken ağladın mı?
Yasemin - Hayır.
ANNE - Yalan söyleme! Ağlamışsın. Ne oldu?
Yasemin - Çocuklar oynamadı benimle.
ANNE - Ne diye oynamadılar seninle?
Yasemin - Sen yapamazsın dediler. Benimle dalga
geçtiler.
ANNE - Of Yasemin! Of! Yine buna mı ağlıyorsun?
Yasemin - Ama anne…
ANNE - Tamam
tamam. Sen böyle devam et. Beni hiç dinleme.
Yasemin - Güldüler bana diyorum.
ANNE - Neden?
Yasemin - Bilmiyorum!
ANNE - Git odana düşün bakalım neden
güldüklerini.
3.
SAHNE
(Yasemin odasına girer. Yatağına yatar. Oyuncağı
Moşi’yi eline alır ve konuşturur.)
Yasemin -
Merhaba Moşi. Bugün nasılsın?
MOŞİ - Çok iyiyim. Harika bir gün geçirdim.
Yasemin - Hmmm. Neler yaptın?
MOŞİ -
Okula gittim. Arkadaşlarımla beraberdim. Sonra mahalledeki çocuklarla da güzel
oyunlar oynadık.
Yasemin -
Aaaa ne güzelmiş. Neler oynadınız?
MOŞİ - Bacak altından top geçirme oyunu oynadık.
Yasemin -
Rekoru kırdınız mı?
MOŞİ -
Evet benim sayemde.
Yasemin -
Ne kadar başarılısın.
MOŞİ -
Biliyorum. Arkadaşlarım da söyledi.
Yasemin -
Keşke benim de böyle arkadaşlarım olsa.
MOŞİ -
Bu kadar üzülme ama!
Yasemin -
Nasıl üzülmem. Kimse sevmiyor beni.
MOŞİ -
Aslında seviyorlardır seni. Sen yanlış anlıyorsundur.
Yasemin -
Öyle olsaydı bana beceriksiz demezlerdi. Benimle oynarlardı. Keşke senin gibi
olsaydım. Keşke Annem gibi olabilseydim. Keşke… Keşke…
(Uyuya kalır.)
4.
SAHNE
(Yasemin
Rüyalar ülkesinin girişindedir. Altıkafa giriş kapısının önünde uyumaktadır.
Zaman zaman horultular, mırıltılar çıkartır. Yasemin korkar. Bu sırada Altıkafa
uyanır.)
ALTIKAFA - Sen de kimsin?
1.
KAFA - Kim?
5.
KAFA - Kim?
Yasemin - Ben Yasemin. Siz kimsiniz? Ben nerdeyim?
ALTIKAFA - Öhö öhö! Burada soruları biz sorarız.
2.
KAFA - Öhö!
3.
KAFA - Biz sorarız!
4.
KAFA - Soruları.
ALTIKAFA - Sen buraya nasıl geldin? Ne işin var?
1.
KAFA - Nasıl?
4.
KAFA - Ne?
5.
KAFA - Nasıl geldin?
Yasemin - Ben! Ben bilmiyorum. Çok korkuyorum.
Kayboldum sanırım.
ALTIKAFA - Bilip bilmemen önemli değil. Buraya geldiysen
amacını tamamlamadan çıkamazsın.
4.
KAFA - Çıkamaz.
2.
KAFA - Çıkabilir mi?
3.
KAFA - Tamamlamalı.
5.
KAFA - Tamamlayamaz.
Yasemin - Burası nasıl bir yer?
ALTIKAFA - Rüyalar Ülkesi. (Kafalar kelimeleri
yankılar.)
Yasemin - Bizim dünyamıza hiç benzemiyor.
ALTIKAFA - Burası hayal dünyası. Dünyada mutsuz olan
çocuklar buradaki amacını gerçekleştirip, evlerine mutlu olarak dönerler.
Yasemin - Amaç nedir?
ALTIKAFA - Öğreneceksin. Sislerle kaplı yolda.
(
Burada tüm kafalar sislerle kaplı yolu işaret ederler.)
Yasemin - Nasıl?
ALTIKAFA - Bunu sen bulacaksın.
Yasemin - Ya yapamazsam?
ALTIKAFA - O zaman sonsuza kadar burada kalırsın. (
Kafalar “Şşşş. Şşşş.” diye yankılar.)
Yasemin - ( Ağlamaklı) Hayır, hayır. Ben eve gitmek
istiyorum.
ALTIKAFA - Önce amacını bul.
1.
KAFA - Bulmalı
5.
KAFA - Bulamazsa kalır!
4.
KAFA - Bulamaz ki!
Yasemin - Çok korkuyorum.
ALTIKAFA
- Bu kadar korkarsan başarısız olursun. Cesur olman lazım.
2.
KAFA - Korkma!
3.
KAFA - Korkmaman lazım!
1.
KAFA - Sakın korkma!
Yasemin - Burada kimler yaşar?
ALTIKAFA - Senin kurduğun hayaller, isteklerin,
korkuların…
Yasemin - Sizler benimsiniz yani…
ALTIKAFA - Tam olarak değil. Oldukça popüleriz. Pek
çok çocuk bizi düşünür. (Kafalar kendi aralarında gülerler.)
Yasemin - Afedersiniz ama biraz aptala
benziyorsunuz.
ALTIKAFA
- Sen bizi bırak. Öncelikle büyücüyü bulmalısın.
Yasemin
- Büyücü mü? Nasıl bulacağım? Ne olur
yardım edin.
ALTIKAFA - Bizden bu kadar…(Kafalar hep birlikte
“Git,git artık,yorma bizi,git” diye yankılar.Sonra tekrar uykuya dalar.)
Yasemin - (Panik olmuştur.)Hey,hey..uyumayın,cevap
verin. Ben şimdi ne yapacağım?
(Gösterilen
yola doğru ürkek adımlarla yürümeye başlar.)
5.SAHNE
(Yasemin
bir yanardağ ile karşılaşır. Yanardağ ellerini kaldırarak çevresine duman
saçar, etekleri şikayet ederek öksürmektedir.)
DAĞ
- Pöff…pöfür pöfür...pöff
1.TEPE
- Yeter..yeter..eskiden bu kadar öksürmezdi bu..
2.TEPE
- Son zamanlarda içi daralıyor.
DAĞ
– Pöff!(Öksürür.)
1.TEPE
- Neden?
2.
TEPE – Topraklar verimsizleşti, çiçekler açmaz oldu. Huysuz dağ rüya ülkesini
terk edebilir.
1.
TEPE – Olmaz ,yapamaz,yapmamalı…küçük kızı yalnız bırakamaz.
2.
TEPE – Küçük kız da ülkeyi kurtarmak için bir şeyler yapmalı ama…
1.
TEPE – Evet, o ürkek davrandıkça ülkemiz yok oluyor.
DAĞ
– Neler oluyor orada! Böhöhöğğ… gevezeler,susun! Görmüyor musunuz minik bir
ziyaretçimiz var.
YASEMİN
- (Yasemin, gizlendiği köşeden sessizce izlemektedir. Fark edildiğini anlayınca
saklandığı yerden çıkar.) Siz kimsiniz?
TEPELER – Biz kayanın bekçileriyiz.
Aslında sana anlatmamız gereken şeyler var.
DAĞ – Susuunn!(Bağırır ve dumanlarını
atar, etekler öksürür.) Söyle bakalım sen kimsin? Neden buradasın?
Yasemin-
Ben Yasemin. Benim bir amacım varmış.
DAĞ-
Hmmm…Önünde uzun bir yol var.
1.TEPE – Biliyor musun Yasemin eskiden
ülkemiz çok güzeldi. Rengarenk,pırıl pırıl…
2.TEPE-
Şimdi üstümüzde homurdanan dağın üzerinden pırıl pırıl sular yıkardı
bizi
Yasemin- Sonra ne oldu?
1.TEPE – Her yer kayalarla doldu, sular
dondu, çiçekler soldu.
DAĞ – Pöfür pöfür
pöfür…sen, senin yüzünden!
Yasemin – Ne? ,ben mi?
DAĞ – Evet
sen!
Yasemin- Ama neden?
DAĞ –
Bir zamanlar cesaretinle beslenen ülkemizde güçlü bir yaşam kaynağı
vardı. Artık Altıkafa sürekli uyuyor,
ben hastalandım… göreceğin her canlı rengini ve enerjisini kaybetti ülkemizde.
Senin ürkekliğin ve mutsuzluğun bizleri bu hale getirdi.
1.TEPE- Acele et. Hala duruyorsun küçük
kız!
2.TEPE- Git artık! Kurtar bizi!
Yasemin-
(Çok korkmuştur.)Bunu nasıl yapacağım?
1.TEPE- Bunun için tehlikelerle dolu
hayal vadisini geçmelisin.
DAĞ- Sesleri duyuyor musun?( Arkadan
sesler gelmektedir.)
2.TEPE- Sislerle kaplı yol, (yanardağ ve
iki tepe de aynı anda sislerle kaplı yolu işaret eder.) Sislerle kaplı yol seni
o seslere götürecek. Çok dikkatli ol.
Yasemin- Gitmek istemiyorum.
DAĞ- Hadi küçük kız git artık! Şimdi
kusacağım… Pöff…pöfür pöfür...pöff
(Yasemin ürkek
adımlarla sahneden çıkar.)
1.TEPE
- Yeter..yeter.. bu kadar öksürüğe katlanamıyorum.
2.TEPE
– Umarım küçük kız başarır ve yine her yer yeşil olur.
1.TEPE
- Cesur olmalı.
2.TEPE
– Vazgeçmemeli.
SAHNE 6
(
Küçük bir kız köşede ağlamaktadır. Yasemin korkuyla yanına gider,diğer kız
sıçrar.)
Yasemin-(Korkuyla)Hey,
sende kimsin?
KIZ-
(Tedirgindir.)Adım Melbo. Ya sen?
Yasemin-
Yasemin. Neden ağlıyorsun?
MELBO-
Bir süredir buradayım. O kadar çok korkuyorum ki…
Yasemin-Ben
de burada başka birini görünce korktum birden…üzgünüm
(İkiside şaşkındır, birbirlerine bakarlar. Yasemin Melbo’nun yanına oturur.)
Yasemin-Sen
buraya nasıl geldin?
MELBO-Uyuyordum,
gözlerimi açtım, bir de baktım buradayım. Karşımda konuşan bir sarmaşık vardı.
Solmak üzereydi. Rüya ülkesinde olduğumu söyledi. Ağlamaya başlayınca çok kızdı
bana.
Yasemin- Sen ne yaptın?
MELBO-
Kaçtım. Yolda pembe panteri gördüm. En sevdiğim çizgi filmdi o. Ama bir köşede
ağlıyordu. Yanına gidip konuşmak istedim, cevap vermedi. Sonra o huysuz
yanardağ çıktı karşıma.V e…
Yasemin- Aaa! Bende gördüm onu… Sana ne söyledi?
MELBO-Mutsuzluğumuzun
nedeni sensin. Bizi kurtarmak zorundasın, cesur ol ve sislerle kaplı vadiye
ulaş dedi. (Ağlamaklı) Ama ben korkudan bir adım bile atamadım
Yasemin- Hımmm bana da öyle söyledi. Anladığım
kadarıyla evimize dönebilmek için sislerle kaplı vadiyi aşmak gerekli.
MELBO- Hayır, hayır! Ben sislerle kaplı vadiyi
geçemem, önümü, arkamı göremem. Çok korkuyorum. Günlerdir burada ağlıyorum.
(
Bu sırada vadiden garip sesler gelmeye başlar, bir ışık parlar.)
Yasemin
– Bu sesler… Sende duyuyor musun?
MELBO – Evet, daha önce de oldu. Bazen
etraf parlıyor ve garip sesler geliyor.
Yasemin- Melbo, ben de çok korkuyorum ama burada
kalırsak asla çıkamayız.
MELBO-
Ama ben tek başıma o yolu gidemem.
Yasemin-
Hımmm..(Bir süre düşündükten sonra sevinçle) buldum! Madem sis varken önümüzü arkamızı
göremiyoruz, sırt sırta verelim. Böylece aynı anda önümüzü de arkamızı da
görebiliriz.
MELBO-
Ama…ama…ya düşersek?
Yasemin- Sıkıca
tutunursak neden düşelim?
MELBO- Hımm,
tamam ama ellerimi çok sıkı tut tamam mı?
Yasemin-Tamam
merak etme. Yapabilmek için birbirimize
güvenmeliyiz.
(Sırt sırta
verirler. Tam vadiye adım atarken yine garip bir ses gelir ve bir adım geri
atar.)
MELBO –
Başaramayacağım. Dizlerim titriyor, yürüyemeyeceğim.
Yasemin- Ben de
korkuyorum. Ama ilk adımı atmazsak asla sona ulaşamayız. Birbirimize destek
olalım ve iyi şeyler düşünerek yürümeye başlayalım.
MELBO – Peki
SAHNE 7
(Askerler
sahnede dağınık bir biçimde sohbet etmekte ve gülüşmektedirler.)
Yasemin –
Hiçbirşey göremiyorum. Çok sis var.
Melbo – Bende.
Yasemin –Yavaş
yavaş ilerleyelim
Melbo-
(Korkuyla) Aa..sisin içinde birileri var gibi
(Yasemin sisin
içine doğru bir adım atar.)
Melbo –
Hey…dur!
(O sırada
beşbaşının gür sesi çınlar.Yasemin ve Melbo kıpırtısız kalır.)
Melbo –
(Fısıltıyla) Sana dur demiştim!
Beşbaşı –Askerlerrr..sıraya
geeççç…
(Askerler
birbirlerine çarparak sıraya geçmeye çalışır.)
Beşbaşı
–Aptallaarr..çabuk..tehlike alarmı!
(Askerler
sonunda sıraya geçer.)
Beşbaşı –Sağ
baştan yerini saay!
1.asker- Bir
2.asker – İki
3.asker – ben
kaçım?
2. asker – Üç
4.asker – Dört
benim
3. asker – Biri
söylesin.
5. asker – Üçsün
3.asker –
Hı..peki üç.
Beşbaşı –Beni
delirtmeyin. Çabuk sayın. Ülkemize giren yabancılar var.
(Bütün askerler
bir ağızdan “ne?” diye bağırırlar.)
(Bu arada Yasemin
ve Melbo sırt sırta kıpırtısız durmaktadır.)
Beşbaşı
–Beklemeyin sersemler
(Beşbaşı
bağırınca kızlar askerleri görerek iyice birbirlerine sokulurlar.)
4. asker –
Dö…dö…döö…dört
5. asker – Yahu
ne oldu tavuk gibi titriyorsun?
1. asker-
Korkaakkk..korrkaakk…birde asker olucak..ödlek tavuk..poposunu dönüp kaçıcak…
4. asker – Seni
bir yakalarsam..kaz kafa…
3. asker – Biri
kaz, biri tavuk! Kümese döndü ortalık..
Beşbaşı
–Ülkemize giren yabancılar son derece tehlikeliymiş. Büyücü bir an önce onları
yakalamamızı istiyor.
(Bu sırada
askerler kendi aralarında mırıldanmaya başlar.
2. ve 4. asker diğer askerlerin arkasına saklanır.)
MELBO - Burada
sıkıştık kaldık. Onlar oradayken daha fazla ilerleyemeyiz.
YASEMİN – Ama
ilerlememiz gerekli.
MELBO – Nasıl?
YASEMİN –
Aslında çok sersem görünüyorlar. Belki yanlarından geçmek o kadar zor
olmayabilir.
MELBO –
Yasemin, sen bir şey mi ima ediyorsun.
Yasemin- Haydi
gel onlar bizi görmeden şu iki askerin boşluğunu dolduralım. İlerlememizin tek
yolu bu galiba
Melbo- Ya
anlarlarsa.
Yasemin –
(Gülerek)Yüzlerine bakarsan anlayamayacaklarını anlarsın.
(Yasemin Melbo’yu
kolundan çeker. Korkak askerlerin bıraktığı boş sıralara girerler.)
Beşbaşı
–Yabancıları bir an önce büyücüye teslim etmezsek hepimizi yabandomuzuna
çevireceğini söyledi. Üstelik ben de baş yabandomuzu olacakmışım.. Gerçi
domuzken daha başarılı olacağınıza eminim!
Beşbaşı
–Marş!,marş!
(Askerler hep
birlikte “marş,marş” diye bağırarak uzaklaşırlar. Yasemin ve Melbo da aralarında asker taklidi yaparak ilerler.)
SAHNE 8
(Büyücü Kayra yavaş
yavaş sahneye girer.)
Büyücü – Ben
o’yum. Şaşkın askerleri titreten, yanardağı sinirden püskürten korkunç
büyücü…(Seyirciye dönerek) İnanabiliyor musunuz? Asıl işim çocukları mutlu
etmek. Bunun için yıllardır uğraşırım. Emekliliğime az kaldı. Ama bütün gün
şatomda aynaya bakıp gençlik büyüsü yapmak yerine enerjimi çocuklar için
harcamaya kararlıyım. Kafamdaki son saç telide toprağa düşene dek( Birden
duraklayıp elini başına götürür.) gerçi her an olabilir bu! Neyse bu konuyu
kapatalım..evet ne diyordum..çocuklar..mutlu çocuklar…mutsuz ve güvensiz
çocuklar için dünya var olduğundan bu yana benzer oyunlar hazırlarım.Burada
sorunlarla baş etmeyi ,çözümler bulmayı öğrendikten sonra ülkemden
çıkabilirler. Başlangıçta benden ve ülkedeki yaratıklardan biraz korkarlar ama
sonuçta onları mutlu bir şekilde evlerine gönderirim. Bu iki küçük kızında
hikayemizin sonunda ne durumda olacaklarını doğrusu ben de merak ediyorum..
Neyse daha fazla ayrıntı veremem. Sonra insanlar gelip ülkemizi bir araştırma
üssüne çevirmeden saklanmalıyım. Yakında görüşürüz.
SAHNE 9
(Bütün çocuklar sahnededir. Sahnenin köşesinde iki çocuk boyunları bükük durumda
donuk bir şekilde durmaktadırlar. Sahnenin ortasında birkaç çocuk çok cansız
bir biçimde seksek oynamaktadırlar. Bütün çocuklar robot gibi hareket
etmektedirler. Bu sırada Yasemin ve Melbo koşarak sahneye girerler.)
Yasemin –
(Nefes nefese) Başlangıçta çok ürkmüştüm ama düşündüğümüzden de saflardı.
Melbo – Bizi
fark edecekler diye ödüm patladı. Ne kadar saf da olsalar bu askerlerle bir
daha karşılaşmak istemem.
Yasemin – Bizi
aradıklarını düşünürsek sanırım ben de seninle aynı fikirdeyim. (Neşesiz
biçimde oyun oynayan çocukları fark eder.) Burada bizim gibi çocuklar var.
(Çocuklara
yaklaşıp bir süre oyunlarını izlerler.)
Yasemin –
(Heyecanlı) Anladım!
Melbo- Neyi?
Yasemin-Çocukların
mutsuzluğuna bak
Melbo- Nasıl
yani?
Yasemin-(Heyecanlı)
Yani ben de okulda böyle balkabağı gibi somurtuyorum sanırım.
Melbo- Hımm
ama niye heyecanlandın onu anlamadım.
Yasemin- (Bir
süre düşünür.) Bak şöyle anlatayım. Sen bu çocuklarla oynamak ister misin?
Melbo- Hayır
Yasemin- Neden?
Melbo –
Çünkü…çünkü eğlenceli görünmüyorlar.
Yasemin- Bende
bunu söylüyorum. Okuldaki çocuklarda bizimle bu yüzden oynamıyorlar.
Melbo- Hıııımm…Galiba ben de okulda böyle
görünüyorum. Gerçekten kötüymüş.
Yasemin- Gidip
onlarla konuşacağım.
Melbo- Dursana!
(Yasemin
çocuklara doğru gider.)
Yasemin- Ne
oldu size?
(Çocuklar cevap
vermez.)
Yasemin- (Bir
çocuğun yanına gider.) Cevap versene. Neden konuşmuyorsun?
Yasemin- (Biraz
sinirli) Dilinizi mi yuttunuz?
Yasemin-
(Melbo’ya dönerek şaşırmış halde) Sinir oldum.
Melbo- Bende
Yasemin- Annem de
sinir oluyor.
Melbo- Neye?
Yasemin –
Susmama. Bana bir şey sorunca bazen korkup kendi kendime tıp oyunu oynuyorum. Hani
var ya 1…2…3…tıp! Bu oyunu oynamayacağım artık.
Melbo- Yasemin
gidelim buradan.(Düşünür.) Ama hangi yöne?
(Yasemin,
Melbo’yu unutarak yürümeye başlar. Artık kararlarını tek başına vermeye
başlamıştır.)
Yasemin – Bu
çocukların yanında daha fazla duramam.
Melbo-(Panik
halde) Nereye gidiyorsun? Beni de bekle…
(Koşarak Yasemin’e
yetişir.)
SAHNE 10
(Yasemin hızlı adımlarla sahneye girer ve aynaları görünce birden
durur. Arkasından Melbo girer. Yasemin merakla aynanın önüne gelir ve kendisine
bakar. Ayna Yasemin’in hareketlerini tekrar eder.)
1.ayna: Bir insan bozuntusu daha !peh!
5. ayna – Hey
merhaba! Yanıma gelsene.
1. ayna – (5.
aynaya dönerek) Sussana sen, geveze!
Yasemin – Nesin
sen? (Ayna Yasemin’in hareketlerinin tekrar etmektedir. Yasemin sinirlenir.)
Yapmasana!
1.ayna-
(Kızgındır.) Ben aynayım.
Yasemin –
Konuşuyorsun. (Kendi kendine)Ne garip bir yer! Kime kızdın?
1.ayna- Sizin
gibi çocuklara. Mutsuz ve güvensiz olduğunuz için ışık azalıyor. Aynalar
kararmaya başladı.
Yasemin- Öyle
olmayacak artık.
1.ayna –
Görüntülerimiz bulanıklaştı. Yakında karanlığa gömüleceğiz. Hıh!
Yasemin – Merak
etme somurtkan ayna. Yakında düzeleceksiniz.
(2. ayna
gülümsemektedir. Yasemin onu görünce kendi çevresinde iki kez döner. Ayna
tekrar eder.)
2.ayna- Merhaba
küçük kız! Gördüğüm en güzel insan yavrusu buu!
Yasemin –
Teşekkürler. Ama arkadaşın biraz huysuz. Beni pek sevmedi.
2.ayna. –
Hayır. Sadece aynalar solduğu için kızgın. Sebebi sizsiniz.
Yasemin- Neden
kızdığını biliyorum ama artık düzelecek.
2. ayna-
Görüntüne bak, giderek netleşiyor…işte parlamaya başladık. Hadi güzel bir hayal
kur. Bak neler olacak !
Yasemin-
Tamam.(Gözlerini kapatır ve mutlu mutlu gülümser.)
Bütün
aynalar-(Sevinçle) evet…eskisi gibi.(Kendi çevrelerinde bir kez dönerler.)
Yasemin- Güle
güle güleç ayna!
(3. aynayı
görünce Yasemin birden çömelir yorulmuştur.)
3. ayna – Hoş
geldin küçük. Ben merak ettiğin soruların cevabı için buradayım.
Yasemin – Ne
güzel. Kafam soru dolu.
5. ayna-
Gelmezsen kıskançlıktan çatlarım bak ona göre!
3. ayna-(5.
aynaya dönerek) Kapa çeneni. Önemli bir şey konuşuyoruz. Evet,hımm.. ne
diyordum… sadece bir hakkın var. İyi kullanmalısın. Doğru seçimi yapmalısın.
Yasemin –
Buradan nasıl çıkacağız?
3.ayna – Sana
bir ipucu vereyim. Çiçek kokularını takip et.
Yasemin - Bu kadarcık mı?
3. ayna – Daha
fazlasını söyleyemem.( Kafasını yana çevirir.)
(4. ayna Yasemin’i
görünce korkudan zıplar.)
4. ayna –
Korkakkk…korrkakk…
Yasemin- Ben
korkak değilim. Korkan sensin.
4. ayna – Sen
korkmasaydın, ben korkmazdım.
Yasemin-(Biraz
kızgın) Gördüğüm en garip aynalarsınız.
4. ayna- Ama
zamanla korkuların azalıyor. Aferin sana.
Yasemin- Peki o
zaman sana ne olucak?
4. ayna- Benim
rolüm gittikçe azalacak.
(5.Ayna olduğu
yerde sabırsızlıktan zıplamaktadır.)
5. ayna –
Hey,sonunda geldin .Patladım burada.
Yasemin- Madem
sıkılıyorsun. Neden en sondasın?
5. ayna- Diğer
aynalar beni buraya attı. Dünyada pek konuşkan değilsin herhalde.
Yasemin-
(Gülerek)Evet öyleydi.
(Yasemin
Melbo’nun yanına gider. Melbo merakla olanları izlemiştir.)
Melbo- Onlarla
nasıl konuştun?
Yasemin- Başta
biraz korktum ama zararsızlar. Hadi sende yap.
Melbo- Hayır
ben yapmak istemiyorum. Hem annemi çok özledim. N’olur artık çıkalım buradan.
SAHNE 11
( 4 tane
papatya satranç oyununa dalmıştır. İki papatya oyunu oynamakta diğerleri ise
sürekli yorum yapmaktadırlar.)
- Papatya-
Hayır,dur.geçen hafta aynı hamlede
mat olmuştun. Ödülü kaybedeceğiz.
3.
Papatya - Bana güven ,yapabilirim.
- Papatya – Eğer yanlış bir şey
yaparsan nehir kıyısına yerleşemeyiz. Bende seni sonsuza kadar gölgeye
dikerim
2. Papatya – Orası bizim yerimiz. Oyunu
kazanır kazanmaz güneşli günlere hazırlan ortak.
4. Papatya – Tamam ama yardım etmen
gerekiyor. Baksana ne kadar hırslılar. Sanki nehrin kıyısından başka yer yok.
1.
Papatya
– Çok konuşuyorsunuz. Dikkatimiz dağılıyor.
3. Papatya – Şimdi vezirin zamanı.
(Kızlar sahneye girer ve papatyalara
doğru ilerler.)
Yasemin- Sevimliler.
Melbo- Ne yapıyor onlar?
Yasemin- Öğrenmenin tek yolu var.
(İki kız papatyalara doğru iyice yaklaşır.)
Melbo- En sevdiğim oyundur satranç.
Yasemin
– Bende severim. (Gülümseyerek) Çünkü konuşmak gerekmez. Hadi onlara sislerle
kaplı vadiden nasıl çıkacağımızı soralım… Bakarmısınız. Size söylüyorum
bakarmısınız.
(Bu sırada papatyalar kendi aralarında
tartışmaya devam eder ve kızları duymazlar.)
Yasemin – Sislerle kaplı yoldan nasıl
çıkabiliriz. Aynalar yolun çıkışı için çiçek kokularını takip edin demişti. O
çiçekler siz olmalısınız. Size diyorum, beni duymuyor musunuz?
(Papatyalar umursamaz.)
Melbo – (İkinci oyuncuya doğru) Hey orada
veziri değil atı oynamalısın.
(Bunun üzerine papatyalar kızları fark eder.
Hepsi kafasını kaldırıp dikkatle kızları inceler.)
Melbo
– Özür dilerim kendimi tutamadım. Susmam gerekirdi.
Papatya-
Hey,gelin yanımıza oturun. Bize yardım edin.
1.
Papatya
– Hayır buraya oturun. Bize yardım edin. Kazanmaya en çok bizim ihtiyacımız
var.
3. Papatya - Nehrin kıyısı bizim hakkımız.
4. Papatya – Hayır bizim
Yasemin- Durun. Kavga etmeyin. Size
yardım edebiliriz.
3. Paptya – Nasıl ?
Yasemin- (Bir süre düşünür. Melbo’yla
birlikte papatyalara arkalarını dönerek plan yapmaya başlarlar.)
Melbo – Ne yapıcaz şimdi? Sürekli kavga
ediyorlar. Birine yardım etsek diğeri üzülecek.
Yasemin – (Bir süre düşünür.) Buldum. Hepsini
nehrin kıyısına dikeriz. Hem kavga etmekten vazgeçerler, hem de hepsi mutlu
olur.
Melbo - Güzel fikir. Ama terslik olursa ne
olacak?
Yasemin – Bence olmayacak. Ben birine sen
diğerine yardım et. Her hamlede bir bilgi alalım. Oyun bitmek üzereyken onlara
planımızı söyleyelim mutlu olsunlar.
Melbo-Haklısın. Eğer başında söylersek çok
etkili olmaz.
Yasemin- Papatyalar size yardım edeceğiz? Ama
siz de bize buradan çıkmanın yolunu söyleyeceksiniz.
Yasemin- Bizde doğru hamleleri göstereceğiz.
1.
Papatya – Peki anlaştık.
Yasemin- Şimdi at oynasın.
2. Papatya - Önce bir atın bile geçemeyeceği kadar azgın bir nehirden
geçeceksiniz.
Melbo- Şimdi kale oynasın.
3. Papatya - Sonra kale surlarımdan bile daha
yüksek bir dağa tırmanacaksınız.
Yasemin- Ve şimdi filin sırası.
4.
Papatya -Yolun sonunda karşınıza bir fili bile ezebilecek yuvarlanan kayalar
çıkacak.
(Kızlar
korkuyla birbirine bakar. Bu sırada papatyalar arkalarını dönerek kendi
aralarında konuşmaya başlar.)
1.papatya –(Gülerek)Birazdan büyük sürprizle
karşılaşacaklar.
2.papatya – Nasılda şaşıracaklar.
Yasemin- Buradan çıkamayacağız sanırım.
Melbo- Olamaz.Ne yapacağız?
Yasemin-Önce
sözümüzü tutalım.(Papatyalara dönerek) Şimdi sadece kazanan tarafı değil hepinizi
nehrin kıyısına dikeceğiz.
Papatyalar
– Yaşasııınn… Size de önünüzdeki zorlu yolculukta başarılar dileriz.
Yasemin-
Bize yardım ettiğiniz için teşekkür ederiz.
Melbo
– (Tereddüt eder.)
Yasemin-
Hadi Melbo. O kadar yoldan geldik, burada vazgeçmemeliyiz.
SAHNE
12
(Bütün
çocuklar sahnede çok canlı bir biçimde oyun oynamaktadırlar, Melbo ve Yasemin
sahneye girerken çok şaşkındırlar.)
Melbo
– Papatyalar bizi kandırdı. Azgın bir nehirden geçip, yüksek bir dağa
tırmanacaksınız demişlerdi.
Yasemin-
Peki sisli vadideki kocaman kaylara nerde? Her yer çiçek dolu. Çocuklara bak ne
güzel oynuyorlar.
(Köşeden
Büyücü çıkar.)
Büyücü-
Hoş geldiniz küçük kızlar. Kendimi tanıştırayım. Ben büyücü Kayra.
Yasemin
– Ne? Büyücü sen misiinn?
Melbo-
(Şaşırmış) İnanamıyorum
Büyücü-
Şaşırdığınızı biliyorum. Aslında ülkemiz korkunç bir yer değil.
(Yasemin’e) Güvensizliğinizi yenmek için
buradasın. Ve istediğimiz oldu. Vadiye girebilmen ve yola vazgeçmeden devam
etmen gitmeye hazır olduğunu gösterdi.
Yasemin-
Her şey bir oyun mu?
Büyücü-
Evet. Ama inan bana senin için çok yararlı bir oyun oldu.
Melbo-
Peki nasıl geri döneceğiz?
Büyücü-
Bütün olanları bir rüya gibi hatırlayacaksınız. Ve sabah yepyeni biri olarak
uyanacaksınız.
Yasemin-
Yani mutlu çocuklar olarak
Büyücü-
Evet tamda böyle küçük kız.(Yasemin ve Melbo’nun başını okşar.)
Yasemin-
Peki artık gidebilir miyiz?
(Büyücü
köşedeki koltuğuna oturur.)
Büyücü-
Dönebilirsiniz ama önce küçük oyun şenliğimize katılın.
(Çocuklar
kızların yanına gelir ve onları da oyuna davet ederler.)
(Yasemin
ve Melbo mutlu bir şekilde oyuna katılır.)
Buraya şarkı sözü
SAHNE
13
(Yasemin
yatağındadır. Uyanır.)
Anne
– Yasemin,hadi uyan kahvaltı zamanı
Yasemin-
Tamam annecim. Geliyorum.
(
Yasemin ve anne mutlu bir şekilde kahvaltı ederler.)
Anne
- Canım geç kalacaksın okula. Hadi hazırlanmaya başla artık.
(Yasemin
ayağa kalkar.)
Yasemin-
Tamam anne.
Anne-
Çantan hazır mı?
Yasemin
–Evet.
(
Hızlı adımlarla gelir, annesini öper ve hızlı adımlarla okula gitmek üzere
kapıya yönelir.)
Anne-(Mutlulukla)
Ne oldu bu çocuğa? Her sabah okula gitmemek için bahaneler bulurdu.
Yasemin-
Görüşürüz annecim
Anne-
Görüşürüz cnm.
SAHNE
14
(Okul
bahçesi. İlk sahnedeki oyun düzeni alınır. Oyundaki çocuklardan biride Yasemin’dir.
Mutlu bir biçimde oyunu oynarlar.)
Setkar
– Süreyi durdurdum.
Yasemin-
Rekoru kırdık mı?
(Diğerleri
de kendi aralarında merak içinde mırıldanmaktadırlar.)
Setkar-
(Büyük bir sevinçle) Evet, kırdık.
(Bütün
çocuklar “yaşasın” diye bağırır.)
Damla-
Senin sayende kazandık Yasemin.
Bilge-
Daha önce yapamamıştık.
(Işık
kapanır. Sadece Yasemin’in üzerinde ışık vardır.)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder