23 Ekim 2021 Cumartesi

Yasemin'in Rüyası - Çocukların Oynayacağı Tiyatro Oyunu

 

1.Sahne    

Bilge        – Canım çok sıkılıyor.

Damla      – Neden? Yine mi okul?

Bilge        – Evet… Ne yazık ki!

Berkay     – Ya şimdi oyun zamanı arkadaşlar… Boşverin okulu

Çisem      – Sus Berkay … Merak ettim ne olmuş, anlatsana Bilge.

Bilge        – ( Ağzını açar.)  Aaaaa

Setkar      – Tamam ama uzun olmasın. Bugün rekor günü.

Bilge        – Derste yine uykum geldi, uyuyup kaldım sırada.

Berkay     – Saçma. Uyudun mu? Ben derste hep bir şey atıştırırım.

Damla      – Öğretmen kızmıyor mu?

Berkay     – (Gülerek) Görmüyor ki. O sağa dönünce bir lokma, sola dönünce bir lokma, arkasını dönünce kek bitmiş oluyor

Çisem      – Off … çok sıkıcı… Ben de bir şey var sanmıştım.

Setkar      – (Berkay’a doğru) Artık başlayalım şu oyuna.

Çisem      – Evet artık başlasın.

Damla        (Kızlara dönerek) Kızlar dün çok güzel bir toka aldım.

Bilge        – Ne renk ?

Damla      – Kırmızı... O kadar güzel parlıyor ki…

Setkar      – Bundan bize ne?

Berkay     – Evet bize ne?

Bilge        – Sizde sürekli futbolculardan bahsetmeyin o zaman. O da bizi bayıyor...

Setkar      – Şşşş ... Hadi artık oyun başlasın. Rekor günü demiştim süreyi tutuyorum... 1.2..3… Başla …

(Çocuklar oyuna dalar. Yasemin çekinerek sahneye girer, bir yandan da ilgiyle çocuklara bakmaktadır. Bir süre izler. O sırada Setkar süreyi durdurur. )

Çisem      – Rekoru kırdık mı?

Damla      – Söylesene …

Setkar      – Hayır ... Daha hızlı olmalıyız …

Bilge       -Yeterince hızlıyız…

       (Üzgündürler, düşünceli dururlar. Çocukları izleyen Yasemin bir an tereddüt eder.)

Yasemin  – (Gülümseyerek, çekingen) Merhaba …

(Kimse umursamaz.)

Yasemin  – Şeyy … Merhaba .

Bilge        – (İstemsiz) Merhaba.

(Diğer çocuklar, bakmaktadır.)

Yasemin  – Ben de oynayabilir miyim? Hızlı olabilirim.

Setkar      – ( Alayla) Seeeeeen … hıızlıııı !

Damla          - Ha..hay..güleyim bari..

Berkay     – Duydunuz mu hızlı diyor. Sen bizim gruba katılacaksın öyle mi?

Yasemin  – Neden böyle gülüyorsunuz?

Damla      – Komiksin de ondan. Biz rekor kıracağız, sen ne diyorsun.

Bilge         - Tipe bak tipe.. Ancak bir kaplumbağa kadar hızlı olabilirsin ...!

Çisem      – Sen oynarsan rekor kıramayız.

Yasemin – Ama neden?(Ağlamaklı)

Setkar      – Sus artık... Hadi arkadaşlar tekrar…

(Oyun oynayan çocukların üzerindeki ışık kapanır. Sadece Yasemin’in üzerinde ışık vardır.)

Yasemin        -Beni  neden sevmiyorlar

                     Sadece oynamak istiyorum

                     O kadar mutsuzum ki          

                     Ne yapacağımı bilmiyorum

Buradaki şarkı sözleri de uzasın

2.SAHNE

(Yasemin girer.)

        ANNE     - Nerelerdeydin bakayım sen?

Yasemin  – Arkadaşlarımla birlikteydim

ANNE      – Neler yaptınız?

Yasemin  – Oynadık biraz.

ANNE      – Ödevler yapıldı mı?

Yasemin  - Yemekten sonra yapacağım.

ANNE      – Bak! Kontrol edeceğim. Bıktım artık senin bu isteksizliğinden! Yarın da ağlayarak gitmeni istemiyorum okula.

Yasemin  - (Üzgün) Hı hı.

ANNE      - Bana bak bakayım Yasemin. Sen eve gelirken ağladın mı?

Yasemin  - Hayır.

ANNE      - Yalan söyleme! Ağlamışsın. Ne oldu?

Yasemin  - Çocuklar oynamadı benimle.

ANNE      - Ne diye oynamadılar seninle?

Yasemin  - Sen yapamazsın dediler. Benimle dalga geçtiler.

ANNE      - Of Yasemin! Of! Yine buna mı ağlıyorsun?

Yasemin  - Ama anne…

ANNE      - Tamam  tamam. Sen böyle devam et. Beni hiç dinleme.

Yasemin  - Güldüler bana diyorum.

ANNE      - Neden?

Yasemin  - Bilmiyorum!

ANNE      - Git odana düşün bakalım neden güldüklerini.

 

3.     SAHNE

      (Yasemin odasına girer. Yatağına yatar. Oyuncağı Moşi’yi eline alır ve konuşturur.)

Yasemin    -  Merhaba Moşi. Bugün nasılsın?

MOŞİ        - Çok iyiyim. Harika bir gün geçirdim.

Yasemin    - Hmmm. Neler yaptın?

MOŞİ        - Okula gittim. Arkadaşlarımla beraberdim. Sonra mahalledeki çocuklarla da güzel oyunlar oynadık.

Yasemin    - Aaaa ne güzelmiş. Neler oynadınız?

MOŞİ          - Bacak altından top geçirme oyunu oynadık.

Yasemin    - Rekoru kırdınız mı?

MOŞİ        - Evet benim sayemde.

Yasemin    - Ne kadar başarılısın.

MOŞİ        - Biliyorum. Arkadaşlarım da söyledi.

Yasemin    - Keşke benim de böyle arkadaşlarım olsa.

MOŞİ        - Bu kadar üzülme ama!

Yasemin    - Nasıl üzülmem. Kimse sevmiyor beni.

MOŞİ        - Aslında seviyorlardır seni. Sen yanlış anlıyorsundur.

Yasemin    - Öyle olsaydı bana beceriksiz demezlerdi. Benimle oynarlardı. Keşke senin gibi olsaydım. Keşke Annem gibi olabilseydim. Keşke… Keşke…

(Uyuya kalır.)

 

4.     SAHNE

(Yasemin Rüyalar ülkesinin girişindedir. Altıkafa giriş kapısının önünde uyumaktadır. Zaman zaman horultular, mırıltılar çıkartır. Yasemin korkar. Bu sırada Altıkafa uyanır.)

ALTIKAFA - Sen de kimsin?

1. KAFA    - Kim?

5. KAFA    - Kim?

Yasemin    - Ben Yasemin. Siz kimsiniz? Ben nerdeyim?

ALTIKAFA - Öhö öhö! Burada soruları biz sorarız.

2. KAFA    - Öhö!

3. KAFA    - Biz sorarız!

4. KAFA    - Soruları.

ALTIKAFA - Sen buraya nasıl geldin? Ne işin var?

1. KAFA    - Nasıl?

4. KAFA    - Ne?

5. KAFA    - Nasıl geldin?

Yasemin    - Ben! Ben bilmiyorum. Çok korkuyorum. Kayboldum sanırım.

ALTIKAFA - Bilip bilmemen önemli değil. Buraya geldiysen amacını tamamlamadan çıkamazsın.

4. KAFA    - Çıkamaz.

2. KAFA    - Çıkabilir mi?

3. KAFA    - Tamamlamalı.

5. KAFA    - Tamamlayamaz.

Yasemin    - Burası nasıl bir yer?

ALTIKAFA - Rüyalar Ülkesi. (Kafalar kelimeleri yankılar.)

Yasemin    - Bizim dünyamıza hiç benzemiyor.

ALTIKAFA - Burası hayal dünyası. Dünyada mutsuz olan çocuklar buradaki amacını gerçekleştirip, evlerine mutlu olarak dönerler.

Yasemin    - Amaç nedir?

ALTIKAFA - Öğreneceksin. Sislerle kaplı yolda.

( Burada tüm kafalar sislerle kaplı yolu işaret ederler.)

Yasemin    - Nasıl?

ALTIKAFA - Bunu sen bulacaksın.

Yasemin    - Ya yapamazsam?

ALTIKAFA - O zaman sonsuza kadar burada kalırsın. ( Kafalar “Şşşş. Şşşş.” diye yankılar.)

Yasemin    - ( Ağlamaklı) Hayır, hayır. Ben eve gitmek istiyorum.

ALTIKAFA - Önce amacını bul. 

1. KAFA       - Bulmalı

5. KAFA    - Bulamazsa kalır!

4. KAFA    - Bulamaz ki!

Yasemin       - Çok korkuyorum.

      ALTIKAFA   - Bu kadar korkarsan başarısız olursun. Cesur olman lazım.

2. KAFA    - Korkma!

3. KAFA    - Korkmaman lazım!

1. KAFA       - Sakın korkma!

        Yasemin      - Burada kimler yaşar?

ALTIKAFA  - Senin kurduğun hayaller, isteklerin, korkuların…

Yasemin    - Sizler benimsiniz yani…

ALTIKAFA  - Tam olarak değil. Oldukça popüleriz. Pek çok çocuk bizi düşünür. (Kafalar kendi aralarında gülerler.)

Yasemin   - Afedersiniz ama biraz aptala benziyorsunuz.

ALTIKAFA - Sen bizi bırak. Öncelikle büyücüyü bulmalısın.

Yasemin -  Büyücü mü? Nasıl bulacağım? Ne olur yardım edin.

ALTIKAFA  - Bizden bu kadar…(Kafalar hep birlikte “Git,git artık,yorma bizi,git” diye yankılar.Sonra tekrar uykuya dalar.)

Yasemin   - (Panik olmuştur.)Hey,hey..uyumayın,cevap verin. Ben şimdi ne yapacağım?

(Gösterilen yola doğru ürkek adımlarla yürümeye başlar.)

 

5.SAHNE

(Yasemin bir yanardağ ile karşılaşır. Yanardağ ellerini kaldırarak çevresine duman saçar, etekleri şikayet ederek öksürmektedir.)

DAĞ -    Pöff…pöfür pöfür...pöff

1.TEPE - Yeter..yeter..eskiden bu kadar öksürmezdi bu..

2.TEPE - Son zamanlarda içi daralıyor.

DAĞ –    Pöff!(Öksürür.)

1.TEPE -  Neden?

2. TEPE – Topraklar verimsizleşti, çiçekler açmaz oldu. Huysuz dağ rüya ülkesini terk edebilir.

1. TEPE – Olmaz ,yapamaz,yapmamalı…küçük kızı yalnız bırakamaz.

2. TEPE – Küçük kız da ülkeyi kurtarmak için bir şeyler yapmalı ama…

1. TEPE – Evet, o ürkek davrandıkça ülkemiz yok oluyor.

DAĞ – Neler oluyor orada! Böhöhöğğ… gevezeler,susun! Görmüyor musunuz minik bir ziyaretçimiz var.

YASEMİN - (Yasemin, gizlendiği köşeden sessizce izlemektedir. Fark edildiğini anlayınca saklandığı yerden çıkar.) Siz kimsiniz?

     TEPELER – Biz kayanın bekçileriyiz. Aslında sana anlatmamız gereken şeyler var.

       DAĞ – Susuunn!(Bağırır ve dumanlarını atar, etekler öksürür.) Söyle bakalım sen kimsin? Neden buradasın?

       Yasemin-  Ben Yasemin. Benim bir amacım varmış.

       DAĞ-  Hmmm…Önünde uzun bir yol var.

       1.TEPE – Biliyor musun Yasemin eskiden ülkemiz çok güzeldi. Rengarenk,pırıl pırıl…

       2.TEPE-  Şimdi üstümüzde homurdanan dağın üzerinden pırıl pırıl sular yıkardı bizi

       Yasemin- Sonra ne oldu?

       1.TEPE – Her yer kayalarla doldu, sular dondu, çiçekler soldu.

       DAĞ – Pöfür  pöfür  pöfür…sen, senin yüzünden!

       Yasemin – Ne? ,ben mi?

       DAĞ – Evet sen!

       Yasemin- Ama neden?

       DAĞ –   Bir zamanlar cesaretinle beslenen ülkemizde güçlü bir yaşam kaynağı vardı. Artık  Altıkafa sürekli uyuyor, ben hastalandım… göreceğin her canlı rengini ve enerjisini kaybetti ülkemizde. Senin ürkekliğin ve mutsuzluğun bizleri bu hale getirdi.

      1.TEPE- Acele et. Hala duruyorsun küçük kız!

      2.TEPE- Git artık! Kurtar bizi!

      Yasemin-  (Çok korkmuştur.)Bunu nasıl yapacağım?

      1.TEPE- Bunun için tehlikelerle dolu hayal vadisini geçmelisin.

       DAĞ- Sesleri duyuyor musun?( Arkadan sesler gelmektedir.)

       2.TEPE- Sislerle kaplı yol, (yanardağ ve iki tepe de aynı anda sislerle kaplı yolu işaret eder.) Sislerle kaplı yol seni o seslere götürecek. Çok dikkatli ol.

      Yasemin- Gitmek istemiyorum.

     DAĞ- Hadi küçük kız git artık! Şimdi kusacağım… Pöff…pöfür pöfür...pöff

(Yasemin ürkek adımlarla sahneden çıkar.)

1.TEPE - Yeter..yeter.. bu kadar öksürüğe katlanamıyorum.

2.TEPE – Umarım küçük kız başarır ve yine her yer yeşil olur.

1.TEPE -  Cesur olmalı.

2.TEPE – Vazgeçmemeli.

 

SAHNE 6

( Küçük bir kız köşede ağlamaktadır. Yasemin korkuyla yanına gider,diğer kız sıçrar.)

Yasemin-(Korkuyla)Hey, sende kimsin?

KIZ- (Tedirgindir.)Adım Melbo. Ya sen?

Yasemin- Yasemin. Neden ağlıyorsun?

MELBO- Bir süredir buradayım. O kadar çok korkuyorum ki…

Yasemin-Ben de burada başka birini görünce korktum birden…üzgünüm

(İkiside   şaşkındır, birbirlerine bakarlar. Yasemin  Melbo’nun yanına oturur.)

Yasemin-Sen buraya nasıl geldin?

MELBO-Uyuyordum, gözlerimi açtım, bir de baktım buradayım. Karşımda konuşan bir sarmaşık vardı. Solmak üzereydi. Rüya ülkesinde olduğumu söyledi. Ağlamaya başlayınca çok kızdı bana.

Yasemin-  Sen ne yaptın?

MELBO- Kaçtım. Yolda pembe panteri gördüm. En sevdiğim çizgi filmdi o. Ama bir köşede ağlıyordu. Yanına gidip konuşmak istedim, cevap vermedi. Sonra o huysuz yanardağ çıktı karşıma.V e…

Yasemin-  Aaa! Bende gördüm onu… Sana ne söyledi?

MELBO-Mutsuzluğumuzun nedeni sensin. Bizi kurtarmak zorundasın, cesur ol ve sislerle kaplı vadiye ulaş dedi. (Ağlamaklı) Ama ben korkudan bir adım bile atamadım

Yasemin-  Hımmm bana da öyle söyledi. Anladığım kadarıyla evimize dönebilmek için sislerle kaplı vadiyi aşmak gerekli.

MELBO-  Hayır, hayır! Ben sislerle kaplı vadiyi geçemem, önümü, arkamı göremem. Çok korkuyorum. Günlerdir burada ağlıyorum.

( Bu sırada vadiden garip sesler gelmeye başlar, bir ışık parlar.)

Yasemin – Bu sesler… Sende duyuyor musun?

       MELBO – Evet, daha önce de oldu. Bazen etraf parlıyor ve garip sesler geliyor.

Yasemin-  Melbo, ben de çok korkuyorum ama burada kalırsak asla çıkamayız.

MELBO- Ama ben tek başıma o yolu gidemem.

Yasemin- Hımmm..(Bir süre düşündükten sonra sevinçle) buldum! Madem sis varken önümüzü arkamızı göremiyoruz, sırt sırta verelim. Böylece aynı anda önümüzü de arkamızı da görebiliriz.

MELBO- Ama…ama…ya düşersek?

Yasemin- Sıkıca tutunursak neden düşelim?

MELBO- Hımm, tamam ama ellerimi çok sıkı tut tamam mı?

Yasemin-Tamam merak etme.  Yapabilmek için birbirimize güvenmeliyiz.

(Sırt sırta verirler. Tam vadiye adım atarken yine garip bir ses gelir ve bir adım geri atar.)

MELBO – Başaramayacağım. Dizlerim titriyor, yürüyemeyeceğim.

Yasemin- Ben de korkuyorum. Ama ilk adımı atmazsak asla sona ulaşamayız. Birbirimize destek olalım ve iyi şeyler düşünerek yürümeye başlayalım.

MELBO – Peki

 

 SAHNE 7 

(Askerler sahnede dağınık bir biçimde sohbet etmekte ve gülüşmektedirler.)

Yasemin – Hiçbirşey göremiyorum. Çok sis var.

Melbo – Bende.

Yasemin –Yavaş yavaş ilerleyelim

Melbo- (Korkuyla) Aa..sisin içinde birileri var gibi

(Yasemin sisin içine doğru bir adım atar.)

Melbo – Hey…dur!

(O sırada beşbaşının gür sesi çınlar.Yasemin ve Melbo kıpırtısız kalır.)

Melbo – (Fısıltıyla) Sana dur demiştim!

Beşbaşı –Askerlerrr..sıraya geeççç…

(Askerler birbirlerine çarparak sıraya geçmeye çalışır.)

Beşbaşı –Aptallaarr..çabuk..tehlike alarmı!

(Askerler sonunda sıraya geçer.)

Beşbaşı –Sağ baştan yerini saay!

1.asker- Bir

2.asker – İki

3.asker – ben kaçım?

2. asker – Üç

4.asker – Dört benim

3. asker – Biri söylesin.

5. asker – Üçsün

3.asker – Hı..peki üç.

Beşbaşı –Beni delirtmeyin. Çabuk sayın. Ülkemize giren yabancılar var.

(Bütün askerler bir ağızdan “ne?” diye bağırırlar.)

(Bu arada Yasemin ve Melbo sırt sırta kıpırtısız durmaktadır.)

Beşbaşı –Beklemeyin sersemler

(Beşbaşı bağırınca kızlar askerleri görerek iyice birbirlerine sokulurlar.)

4. asker – Dö…dö…döö…dört

5. asker – Yahu ne oldu tavuk gibi titriyorsun?

1. asker- Korkaakkk..korrkaakk…birde asker olucak..ödlek tavuk..poposunu dönüp kaçıcak…

4. asker – Seni bir yakalarsam..kaz kafa…

3. asker – Biri kaz, biri tavuk! Kümese döndü ortalık..

Beşbaşı –Ülkemize giren yabancılar son derece tehlikeliymiş. Büyücü bir an önce onları yakalamamızı istiyor.

(Bu sırada askerler kendi aralarında mırıldanmaya başlar.  2. ve 4. asker diğer askerlerin arkasına saklanır.)

MELBO - Burada sıkıştık kaldık. Onlar oradayken daha fazla ilerleyemeyiz.

YASEMİN – Ama ilerlememiz gerekli.

MELBO – Nasıl?

YASEMİN – Aslında çok sersem görünüyorlar. Belki yanlarından geçmek o kadar zor olmayabilir.

MELBO – Yasemin, sen bir şey mi ima ediyorsun.

Yasemin- Haydi gel onlar bizi görmeden şu iki askerin boşluğunu dolduralım. İlerlememizin tek yolu bu galiba

Melbo- Ya anlarlarsa.

Yasemin – (Gülerek)Yüzlerine bakarsan anlayamayacaklarını anlarsın.

(Yasemin Melbo’yu kolundan çeker. Korkak askerlerin bıraktığı boş sıralara girerler.)

Beşbaşı –Yabancıları bir an önce büyücüye teslim etmezsek hepimizi yabandomuzuna çevireceğini söyledi. Üstelik ben de baş yabandomuzu olacakmışım.. Gerçi domuzken daha başarılı olacağınıza eminim!

Beşbaşı –Marş!,marş!

(Askerler hep birlikte “marş,marş” diye bağırarak uzaklaşırlar. Yasemin ve Melbo da aralarında asker taklidi yaparak ilerler.)

 

SAHNE 8

(Büyücü Kayra yavaş yavaş sahneye girer.)

Büyücü – Ben o’yum. Şaşkın askerleri titreten, yanardağı sinirden püskürten korkunç büyücü…(Seyirciye dönerek) İnanabiliyor musunuz? Asıl işim çocukları mutlu etmek. Bunun için yıllardır uğraşırım. Emekliliğime az kaldı. Ama bütün gün şatomda aynaya bakıp gençlik büyüsü yapmak yerine enerjimi çocuklar için harcamaya kararlıyım. Kafamdaki son saç telide toprağa düşene dek( Birden duraklayıp elini başına götürür.) gerçi her an olabilir bu! Neyse bu konuyu kapatalım..evet ne diyordum..çocuklar..mutlu çocuklar…mutsuz ve güvensiz çocuklar için dünya var olduğundan bu yana benzer oyunlar hazırlarım.Burada sorunlarla baş etmeyi ,çözümler bulmayı öğrendikten sonra ülkemden çıkabilirler. Başlangıçta benden ve ülkedeki yaratıklardan biraz korkarlar ama sonuçta onları mutlu bir şekilde evlerine gönderirim. Bu iki küçük kızında hikayemizin sonunda ne durumda olacaklarını doğrusu ben de merak ediyorum.. Neyse daha fazla ayrıntı veremem. Sonra insanlar gelip ülkemizi bir araştırma üssüne çevirmeden saklanmalıyım. Yakında görüşürüz.

 

SAHNE 9

 (Bütün çocuklar sahnededir. Sahnenin  köşesinde iki çocuk boyunları bükük durumda donuk bir şekilde durmaktadırlar. Sahnenin ortasında birkaç çocuk çok cansız bir biçimde seksek oynamaktadırlar. Bütün çocuklar robot gibi hareket etmektedirler. Bu sırada Yasemin ve Melbo koşarak sahneye girerler.)

Yasemin – (Nefes nefese) Başlangıçta çok ürkmüştüm ama düşündüğümüzden de saflardı.

Melbo – Bizi fark edecekler diye ödüm patladı. Ne kadar saf da olsalar bu askerlerle bir daha karşılaşmak istemem.

Yasemin – Bizi aradıklarını düşünürsek sanırım ben de seninle aynı fikirdeyim. (Neşesiz biçimde oyun oynayan çocukları fark eder.) Burada bizim gibi çocuklar var.

(Çocuklara yaklaşıp bir süre oyunlarını izlerler.)

Yasemin – (Heyecanlı) Anladım!

Melbo- Neyi?

Yasemin-Çocukların mutsuzluğuna bak

Melbo- Nasıl yani?

Yasemin-(Heyecanlı) Yani ben de okulda böyle balkabağı gibi somurtuyorum sanırım.

Melbo- Hımm ama  niye heyecanlandın onu anlamadım.

Yasemin- (Bir süre düşünür.) Bak şöyle anlatayım. Sen bu çocuklarla oynamak ister misin?

Melbo- Hayır

Yasemin- Neden?

Melbo – Çünkü…çünkü eğlenceli görünmüyorlar.

Yasemin- Bende bunu söylüyorum. Okuldaki çocuklarda bizimle bu yüzden oynamıyorlar.

 Melbo- Hıııımm…Galiba ben de okulda böyle görünüyorum. Gerçekten kötüymüş.

Yasemin- Gidip onlarla konuşacağım.

Melbo- Dursana!

(Yasemin çocuklara doğru gider.)

Yasemin- Ne oldu size?

(Çocuklar cevap vermez.)

Yasemin- (Bir çocuğun yanına gider.) Cevap versene. Neden konuşmuyorsun?

Yasemin- (Biraz sinirli) Dilinizi mi yuttunuz?

Yasemin- (Melbo’ya dönerek şaşırmış halde) Sinir oldum.

Melbo- Bende

Yasemin- Annem de sinir oluyor.

Melbo- Neye?

Yasemin – Susmama. Bana bir şey sorunca bazen korkup kendi kendime tıp oyunu oynuyorum. Hani var ya 1…2…3…tıp! Bu oyunu oynamayacağım artık.

Melbo- Yasemin gidelim buradan.(Düşünür.) Ama hangi yöne?

(Yasemin, Melbo’yu unutarak yürümeye başlar. Artık kararlarını tek başına vermeye başlamıştır.)

Yasemin – Bu çocukların yanında daha fazla duramam.

Melbo-(Panik halde) Nereye gidiyorsun? Beni de bekle…

(Koşarak Yasemin’e yetişir.)

 

SAHNE 10

(Yasemin  hızlı adımlarla  sahneye girer ve aynaları görünce birden durur. Arkasından Melbo girer. Yasemin merakla aynanın önüne gelir ve kendisine bakar. Ayna Yasemin’in hareketlerini tekrar eder.)

 1.ayna: Bir insan bozuntusu daha !peh!

5. ayna – Hey merhaba! Yanıma gelsene.

1. ayna – (5. aynaya dönerek) Sussana sen, geveze!

Yasemin – Nesin sen? (Ayna Yasemin’in hareketlerinin tekrar etmektedir. Yasemin sinirlenir.) Yapmasana!

1.ayna- (Kızgındır.) Ben aynayım.

Yasemin – Konuşuyorsun. (Kendi kendine)Ne garip bir yer! Kime kızdın?

1.ayna- Sizin gibi çocuklara. Mutsuz ve güvensiz olduğunuz için ışık azalıyor. Aynalar kararmaya başladı.

Yasemin- Öyle olmayacak artık.

1.ayna – Görüntülerimiz bulanıklaştı. Yakında karanlığa gömüleceğiz. Hıh!

Yasemin – Merak etme somurtkan ayna. Yakında düzeleceksiniz.

(2. ayna gülümsemektedir. Yasemin onu görünce kendi çevresinde iki kez döner. Ayna tekrar eder.)

2.ayna- Merhaba küçük kız! Gördüğüm en güzel insan yavrusu buu!

Yasemin – Teşekkürler. Ama arkadaşın biraz huysuz. Beni pek sevmedi.

2.ayna. – Hayır. Sadece aynalar solduğu için kızgın. Sebebi sizsiniz.

Yasemin- Neden kızdığını biliyorum ama artık düzelecek.

2. ayna- Görüntüne bak, giderek netleşiyor…işte parlamaya başladık. Hadi güzel bir hayal kur. Bak neler olacak !

Yasemin- Tamam.(Gözlerini kapatır ve mutlu mutlu gülümser.)

Bütün aynalar-(Sevinçle) evet…eskisi gibi.(Kendi çevrelerinde bir kez dönerler.)

Yasemin- Güle güle güleç ayna!

(3. aynayı görünce Yasemin birden çömelir yorulmuştur.)

3. ayna – Hoş geldin küçük. Ben merak ettiğin soruların cevabı için buradayım.

Yasemin – Ne güzel. Kafam soru dolu.

5. ayna- Gelmezsen kıskançlıktan çatlarım bak ona göre!

3. ayna-(5. aynaya dönerek) Kapa çeneni. Önemli bir şey konuşuyoruz. Evet,hımm.. ne diyordum… sadece bir hakkın var. İyi kullanmalısın. Doğru seçimi yapmalısın.

Yasemin – Buradan nasıl çıkacağız?

3.ayna – Sana bir ipucu vereyim. Çiçek kokularını takip et.

Yasemin -  Bu kadarcık mı?

3. ayna – Daha fazlasını söyleyemem.( Kafasını yana çevirir.)

 

(4. ayna Yasemin’i görünce korkudan zıplar.)

4. ayna – Korkakkk…korrkakk…

Yasemin- Ben korkak değilim. Korkan sensin.

4. ayna – Sen korkmasaydın, ben korkmazdım.

Yasemin-(Biraz kızgın) Gördüğüm en garip aynalarsınız.

4. ayna- Ama zamanla korkuların azalıyor. Aferin sana.

Yasemin- Peki o zaman sana ne olucak?

4. ayna- Benim rolüm gittikçe azalacak.

(5.Ayna olduğu yerde sabırsızlıktan zıplamaktadır.)

5. ayna – Hey,sonunda geldin .Patladım burada.

Yasemin- Madem sıkılıyorsun. Neden en sondasın?

5. ayna- Diğer aynalar beni buraya attı. Dünyada pek konuşkan değilsin herhalde.

Yasemin- (Gülerek)Evet öyleydi.

(Yasemin Melbo’nun yanına gider. Melbo merakla olanları izlemiştir.)

Melbo- Onlarla nasıl konuştun?

Yasemin- Başta biraz korktum ama zararsızlar. Hadi sende yap.

Melbo- Hayır ben yapmak istemiyorum. Hem annemi çok özledim. N’olur artık çıkalım buradan.

 

SAHNE 11

( 4 tane papatya satranç oyununa dalmıştır. İki papatya oyunu oynamakta diğerleri ise sürekli yorum yapmaktadırlar.)

  1. Papatya- Hayır,dur.geçen  hafta aynı hamlede mat olmuştun. Ödülü kaybedeceğiz.

3. Papatya - Bana güven ,yapabilirim.

  1. Papatya – Eğer yanlış bir şey yaparsan nehir kıyısına yerleşemeyiz. Bende seni sonsuza kadar gölgeye dikerim

 

      2. Papatya – Orası bizim yerimiz. Oyunu kazanır kazanmaz güneşli günlere hazırlan ortak.

4. Papatya – Tamam ama yardım etmen gerekiyor. Baksana ne kadar hırslılar. Sanki nehrin kıyısından başka yer yok.

 

1.     Papatya – Çok konuşuyorsunuz. Dikkatimiz dağılıyor.

 

3. Papatya – Şimdi vezirin zamanı.

 

      (Kızlar sahneye girer ve papatyalara doğru ilerler.)

     Yasemin- Sevimliler.

     Melbo- Ne yapıyor onlar?

     Yasemin- Öğrenmenin tek yolu var.

    (İki kız papatyalara doğru iyice yaklaşır.)

    Melbo- En sevdiğim oyundur satranç.

    Yasemin – Bende severim. (Gülümseyerek) Çünkü konuşmak gerekmez. Hadi onlara sislerle kaplı vadiden nasıl çıkacağımızı soralım… Bakarmısınız. Size söylüyorum bakarmısınız.

    (Bu sırada papatyalar kendi aralarında tartışmaya devam eder ve kızları duymazlar.)

    Yasemin – Sislerle kaplı yoldan nasıl çıkabiliriz. Aynalar yolun çıkışı için çiçek kokularını takip edin demişti. O çiçekler siz olmalısınız. Size diyorum, beni duymuyor musunuz?

    (Papatyalar umursamaz.)

   Melbo – (İkinci oyuncuya doğru) Hey orada veziri değil atı oynamalısın.

   (Bunun üzerine papatyalar kızları fark eder. Hepsi kafasını kaldırıp dikkatle kızları inceler.)

Melbo – Özür dilerim kendimi tutamadım. Susmam gerekirdi. 

Papatya- Hey,gelin yanımıza oturun. Bize yardım edin.

 

1.     Papatya – Hayır buraya oturun. Bize yardım edin. Kazanmaya en çok bizim ihtiyacımız var.

 

   3. Papatya - Nehrin kıyısı bizim hakkımız.

    4. Papatya – Hayır bizim

       Yasemin- Durun. Kavga etmeyin. Size yardım edebiliriz.

3. Paptya – Nasıl ?

 

     Yasemin- (Bir süre düşünür. Melbo’yla birlikte papatyalara arkalarını dönerek plan yapmaya başlarlar.)

  Melbo – Ne yapıcaz şimdi? Sürekli kavga ediyorlar. Birine yardım etsek diğeri üzülecek.

  Yasemin – (Bir süre düşünür.) Buldum. Hepsini nehrin kıyısına dikeriz. Hem kavga etmekten vazgeçerler, hem de hepsi mutlu olur.

  Melbo - Güzel fikir. Ama terslik olursa ne olacak?

  Yasemin – Bence olmayacak. Ben birine sen diğerine yardım et. Her hamlede bir bilgi alalım. Oyun bitmek üzereyken onlara planımızı söyleyelim mutlu olsunlar.

  Melbo-Haklısın. Eğer başında söylersek çok etkili olmaz.

  Yasemin- Papatyalar size yardım edeceğiz? Ama siz de bize buradan çıkmanın yolunu söyleyeceksiniz.

  Yasemin- Bizde doğru hamleleri göstereceğiz.

1. Papatya – Peki anlaştık.

  Yasemin- Şimdi at oynasın.

 2. Papatya - Önce bir atın bile  geçemeyeceği kadar azgın bir nehirden geçeceksiniz.

  Melbo- Şimdi kale oynasın.

  3. Papatya - Sonra kale surlarımdan bile daha yüksek bir dağa tırmanacaksınız.

  Yasemin- Ve şimdi filin sırası.

  4. Papatya -Yolun sonunda karşınıza bir fili bile ezebilecek yuvarlanan kayalar çıkacak.

(Kızlar korkuyla birbirine bakar. Bu sırada papatyalar arkalarını dönerek kendi aralarında konuşmaya başlar.)

  1.papatya –(Gülerek)Birazdan büyük sürprizle karşılaşacaklar.

  2.papatya – Nasılda şaşıracaklar.

  Yasemin- Buradan çıkamayacağız sanırım.

  Melbo- Olamaz.Ne yapacağız?

Yasemin-Önce sözümüzü tutalım.(Papatyalara dönerek) Şimdi sadece kazanan tarafı değil hepinizi nehrin kıyısına dikeceğiz.

Papatyalar – Yaşasııınn… Size de önünüzdeki zorlu yolculukta başarılar dileriz.

Yasemin- Bize yardım ettiğiniz için teşekkür ederiz.

Melbo – (Tereddüt eder.)

Yasemin- Hadi Melbo. O kadar yoldan geldik, burada vazgeçmemeliyiz.

 

SAHNE 12

(Bütün çocuklar sahnede çok canlı bir biçimde oyun oynamaktadırlar, Melbo ve Yasemin sahneye girerken çok şaşkındırlar.)

Melbo – Papatyalar bizi kandırdı. Azgın bir nehirden geçip, yüksek bir dağa tırmanacaksınız demişlerdi.

Yasemin- Peki sisli vadideki kocaman kaylara nerde? Her yer çiçek dolu. Çocuklara bak ne güzel oynuyorlar.

(Köşeden Büyücü çıkar.)

Büyücü- Hoş geldiniz küçük kızlar. Kendimi tanıştırayım. Ben büyücü Kayra.

Yasemin – Ne? Büyücü sen misiinn?

Melbo- (Şaşırmış) İnanamıyorum

Büyücü- Şaşırdığınızı biliyorum. Aslında ülkemiz korkunç bir yer değil. (Yasemin’e)  Güvensizliğinizi yenmek için buradasın. Ve istediğimiz oldu. Vadiye girebilmen ve yola vazgeçmeden devam etmen gitmeye hazır olduğunu gösterdi.

Yasemin- Her şey bir oyun mu?

Büyücü- Evet. Ama inan bana senin için çok yararlı bir oyun oldu.

Melbo- Peki nasıl geri döneceğiz?

Büyücü- Bütün olanları bir rüya gibi hatırlayacaksınız. Ve sabah yepyeni biri olarak uyanacaksınız.

Yasemin- Yani mutlu çocuklar olarak

Büyücü- Evet tamda böyle küçük kız.(Yasemin ve Melbo’nun başını okşar.)

Yasemin- Peki artık gidebilir miyiz?

(Büyücü köşedeki koltuğuna oturur.)

Büyücü- Dönebilirsiniz ama önce küçük oyun şenliğimize katılın.

(Çocuklar kızların yanına gelir ve onları da oyuna davet ederler.)

(Yasemin ve Melbo  mutlu bir şekilde oyuna katılır.)

Buraya şarkı sözü

 

SAHNE 13

(Yasemin yatağındadır. Uyanır.)

Anne – Yasemin,hadi uyan kahvaltı zamanı

Yasemin- Tamam annecim. Geliyorum.

( Yasemin ve anne mutlu bir şekilde kahvaltı ederler.)

Anne - Canım geç kalacaksın okula. Hadi hazırlanmaya başla artık.

(Yasemin ayağa kalkar.)

Yasemin- Tamam anne.

Anne- Çantan hazır mı?

Yasemin –Evet.

( Hızlı adımlarla gelir, annesini öper ve hızlı adımlarla okula gitmek üzere kapıya yönelir.)

Anne-(Mutlulukla) Ne oldu bu çocuğa? Her sabah okula gitmemek için bahaneler bulurdu.

Yasemin- Görüşürüz annecim

Anne- Görüşürüz cnm.

 

 

 

 

SAHNE 14

(Okul bahçesi. İlk sahnedeki oyun düzeni alınır. Oyundaki çocuklardan biride Yasemin’dir. Mutlu bir biçimde oyunu oynarlar.)

Setkar – Süreyi durdurdum.

Yasemin- Rekoru kırdık mı?

(Diğerleri de kendi aralarında merak içinde mırıldanmaktadırlar.)

Setkar- (Büyük bir sevinçle) Evet, kırdık.

(Bütün çocuklar “yaşasın” diye bağırır.)

Damla- Senin sayende kazandık Yasemin.

Bilge- Daha önce yapamamıştık.

(Işık kapanır. Sadece Yasemin’in üzerinde ışık vardır.)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder