2 Haziran 2014 Pazartesi

Hayvan Çiftliğini İzlerken Bir Daha Gururlandım

Aşağıdaki yazıyı bugünkü oyun öncesi izleyicimiz ile paylaştım:

Sevgili izleyiciler;
Günümüzde bilgisayarlarımızı, telefonlarımızı, arabalarımızı hızla tüketiyoruz. Sadece dijital dünya yada lüks tüketim ihtiyaçlarımızda değil, aynı hızlı tüketimi satın aldığımız hizmetlerde de yaşıyoruz. Bu tüketim durumu; okullarda, kurslarda sanatsal ve sportif etkinliklerde de geçerli. Bu bitti, sırada şimdi ne var?
Bu postmodern alışverişte ben de arz eden olarak buradaki herkesten daha fazla sorumluyum. Siz bize güvendiniz, çocuklarınızı her hafta sonu kendi zamanınızı bağlayarak çocuklarınız için mesai yaptınız. Size bu süreçteki sabrınız nedeniyle teşekkür ederim.

oyundan bir sahne

Bu günün öznesi oyuncularıma ise ayrı bir paragraf açmak istiyorum. Ebeveynler, eğitmenler ve öğrenciler üçgeninde en fazla sorumluluk sahibi olanlar çocuklarınız. Siz istediğiniz için başladılar. Şimdi tiyatro onların hayatlarında sizin beklentilerinizden de fazla biçimde var. Biz istediğimiz için bu kült eseri oynuyorlar. Fakat bu gün bu eser onların büyük meselesi oldu. Bu esere dair hissettikleri bizim hissettiklerimizden çok daha derinlere ilerledi. Onlarla pek çok nedenle gurur duyabilirsiniz ama ilkin biraz önce söylediklerim nedeni ile gurur duymalısınız.
Oyunumuza gelirsek, G.Orwell’ın bu eseri bu yüzyılın başyapıtlarından. Çocuklar bu gün bu eserden farklı şeyler anlayacak, on yıl sonra farklı, yirmi yıl sonra farklı.
Fakat bilmelisiniz ki, bu oyunu kendi ideolojik kimliğim yada içinde bulunduğumuz politik iklim nedeni ile seçmedim. Çocukların ve gençlerin her daim politik olması gerektiğini düşünüyorum. Politik olmaları demek önce kendi çevrelerinde bir duruş sahibi olmaları demektir. Sınıfında bir haksızlığa karşı, oyuna erişim hakkı elinden alındığında, cinsiyet ayrımcılığı ile karşılaştığında yani yakın çevresinde olan bitene karşı tavırlı olabilmeli. Ve en önemlisi bir gün kendisi güç sahibi olduğunda, sahip olduğu gücün etkisinde dönüşmemeli. İşte hayvan çiftliği bu yönü ile çok etkili bir hikaye. Benimle geçirdikleri eğitim süreci için de harika bir final oldu.
Biliyorsunuz ki, eğitim süreci karşılıklı işleyen bir süreçtir. Öğretirken, öğrenmeye açık olmalısınız. Anlatırken dinlemeyi de bilmelisiniz. Ben yaş toplamı 67, ortalaması 12 olan bu gençlerden çok şey öğrendim. Dilerim siz de öğreniyorsunuzdur.

İyi seyirler…

Domuzlar ayrıcalıklı konum alır

Ve selam...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder